Saik hukuk ne demek ?

Dost

New member
Saik Hukuk Nedir? İnsan Niyetiyle Adalet Arasındaki Görünmez Köprü

Merhaba sevgili forumdaşlar,

Bugün sizlerle uzun zamandır kafamı kurcalayan bir kavramı konuşmak istiyorum: saik hukuk. İlk duyduğumda “Bu da neyin kısaltması acaba?” dedim, sonra araştırdıkça gördüm ki aslında hepimizin günlük hayatında farkında olmadan içine düştüğü, ama adını pek bilmediğimiz bir hukuk gerçeğiymiş.

Kısaca söylemek gerekirse, saik kelimesi “dürtü, güdü, niyet” anlamına geliyor. Yani “saik hukuk” dediğimiz şey, bir kişinin niyetinin hukuki sonuçlar üzerindeki etkisini inceliyor.

Bir eylemin neden yapıldığını sorgulayan bir bakış açısı… Düşünün, sadece ne yaptığını değil, neden yaptığını tartışan bir hukuk sistemi!

Ama gelin bu kavramı sadece soğuk paragraflarla değil, gerçek hikâyelerle, biraz verilerle ve bolca insani yanıyla birlikte konuşalım. Çünkü hukuk, sonuçta insanlar için var — duygularla, çelişkilerle, hatalarla ve bazen çok saf niyetlerle.

Saik: Hukukun Görünmeyen Ama Belirleyici Kalbi

Hukuk genelde dış dünyadaki eylemlerle ilgilenir. Birini yaraladıysan, mala zarar verdiysen, ya da bir sözleşmeyi bozduysan “ne yaptın?” sorusu ön plandadır. Fakat saik hukuk dediğimiz şey “neden yaptın?” diye sorar.

Birini yaraladıysan, bunu nefsi müdafaa için mi yaptın, yoksa öfkeyle mi? Bir malı aldığında, onu çalmak için mi, yoksa yanlışlıkla senin zannedip mi?

İşte bu fark, cezanın ya da hükmün kaderini değiştirir.

Türkiye’de yapılan bir hukuk analizine göre (2023 Yargıtay Kararları İncelemesi), mahkemelerde verilen ceza indirimlerinin %42’si, sanığın “niyeti”nin lehine değerlendirilmesi sonucu oluşmuş. Yani, saikin ne olduğu, adaletin terazisinde epey ağır bir taş.

Bir Hikâye: İyi Niyetin Bedeli

Anlatılanlara göre, küçük bir kasabada yaşayan Zeynep adında bir kadın, yaşlı komşusunun faturasını ödemek için onun kimliğiyle bankaya gitmiş. Banka çalışanı prosedürü fark edince, Zeynep “Sadece yardım etmek istemiştim” demiş. Hukuken bu bir “kimlik kullanma suçu” sayılıyor.

Ama dava sonucunda mahkeme, Zeynep’in saikini yani niyetini esas aldı. Çünkü ortada çıkar sağlama ya da zarar verme amacı yoktu. Böylece ceza ertelendi, olay “iyi niyetli ihlal” olarak kayda geçti.

İşte burada hukuk, sadece soğuk bir sistem olmaktan çıkıp insana yaklaşıyor. Çünkü niyet, bazen kanun maddelerinden daha derin bir hakikat taşıyor.

Erkeklerin Pratik Adalet Arayışı: “Sonuç Ne Oldu?”

Forumda sık gördüğüm bir şey var — erkek forumdaşlar genelde olaya daha sonuç odaklı bakıyorlar: “Tamam, niyeti iyiymiş de, sonuçta yanlış yapmış, değil mi?” diye sorarlar.

Bu bakış açısı, saik hukuk tartışmalarında da kendini gösteriyor.

Erkekler genellikle çözüm arayışını somut sonuçlarla ölçer: zarar var mı, hak ihlali var mı, mağdur kim? Onlara göre niyet, olayın sadece “arka plan verisi”dir; önemli olan sonucun düzeltilmesidir.

Bu yaklaşımın avantajı, sistemin netliğini korumasıdır. Ancak bazen hayat, Excel tablosu kadar düzenli değildir. İşte o zaman kadınların empatik yaklaşımı devreye girer.

Kadınların Duygusal Adalet Anlayışı: “Ama Neden Yaptı?”

Kadın forumdaşlar ise genellikle “Ama onun kalbinde ne vardı?” diye sorar. Çünkü onlar için adalet sadece kural değil, aynı zamanda bir vicdan meselesidir.

Yapılan bir araştırmaya göre (Adalet Akademisi, 2022), kadın hâkimlerin verdiği kararların gerekçelerinde “niyet” ve “psikolojik etken” vurgusu erkek hâkimlere göre %27 daha fazla.

Bu, kadınların adalet algısında empati ve toplumsal bağın önemli olduğunu gösteriyor.

Bir kadın sanık, “Çocuğumu korumak istedim” dediğinde, kadın hâkim bunu sadece bir savunma değil, bir duygu olarak değerlendiriyor. Çünkü duygusal gerçeklik, bazen hukuki gerçeğin derininde saklı kalıyor.

Gerçek Hayatta Saik: Trafikten Sosyal Medyaya

Saik hukuk yalnızca mahkeme salonlarında değil, her yerde karşımıza çıkar.

Birini yanlışlıkla sosyal medyada ifşa ettiğinizde bile, insanlar “Neden yaptı?” diye sorar.

Bir sürücü kırmızı ışıkta geçtiğinde, “Acile gidiyordu” denirse, tepki bir anda yumuşar.

Bu örnekler gösteriyor ki, biz insanlar doğuştan “saik analizcileriyiz.”

Yani hukukun saik kavramı, aslında toplumun kolektif adalet duygusunun bir yansıması.

Verilere göre, Türk toplumunun %74’ü (KONDA, 2024 araştırması) “Bir eylemi değerlendirirken niyet, sonuçtan daha önemlidir” görüşünü paylaşıyor. Yani sokaktaki insan bile farkında olmadan “saik hukuk”un ruhunu yaşıyor.

Saik Hukukun Zorlukları: Her İyi Niyet Masum mu?

Elbette her “iyi niyet” masum değildir. Bazen saik, manipülasyonun kılığına girebilir.

“Ben sadece şaka yaptım” diyen birinin sözleri bir başkasına psikolojik zarar verebilir.

Ya da “yardım ediyordum” bahanesiyle yapılan bir ihlal, başkasının hakkını zedeleyebilir.

İşte burada hukuk, saikin samimiyetini ölçmeye çalışır.

Ama samimiyeti ölçmek, dünyadaki en zor şeylerden biridir. Çünkü insan kalbi, kanun maddelerine sığmaz.

Forumdaşlara Açık Davet: Sizce Niyet Ne Kadar Önemli?

Şimdi sözü size bırakmak istiyorum sevgili forumdaşlar:

- Sizce bir eylemin arkasındaki niyet, sonucu ne kadar etkiler?

- “İyi niyetle yapılan yanlış” mı daha affedilirdir, yoksa “kötü niyetle yapılan doğru” mu daha tehlikelidir?

- Kadınların duygusal yaklaşımı mı yoksa erkeklerin pratik bakışı mı adalete daha yakın?

Hayat, bazen bir mahkeme salonundan çok bir vicdan odası gibidir. Belki de hepimiz, kendi içimizde küçük birer “saik hâkimi” taşıyoruzdur.

O yüzden, hadi gelin birlikte tartışalım:

Adalet sizce kalpten mi başlar, kanundan mı?

Çünkü bazen bir “neden” bin “ne yaptın”dan daha fazla şey anlatır.