Galatasaray, İnter, Beşiktaş üzere üst seviye gruplarda forma giyen Okan Buruk, Akhisarspor ile kazandığı Türkiye Kupası’nın akabinde teknik yöneticilik mesleğinin en büyük muvaffakiyetini 2019-20 döneminde Başakşehir’i şampiyon yaparak hayatıştı. 48 yaşındaki hoca, 29 Ocak 2021’de turuncu-lacivertlilerle yollarını ayırdıktan daha sonra biroldukça grupla ismi anıldı lakin o daima sessiz kaldı. Şimdilerde ise altyapısında futbola başladığı Galatasaray için gündemde. Sabah Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Okan Buruk, hem geleceği tıpkı vakitte Türk futbolu için kıymetli tespitlerde bulundu.
Verdiği ortada Harika Lig’den ve yurt haricinden biroldukca teklif aldığını belirten Buruk, “Yüzde yüz istediğim bir proje ve üst gerçek bir adım atmak için bekledim. Çalışmayı seviyoruz ancak kimi vakit beklemek gerek. Lakin saha kenarında olmayı özledim. Bu süreçte maçları genelde televizyondan izledim. Son olarak sevgili Acun Ilıcalı ile sahibi olduğu Hull City’nin bir maçına gittik. İnsan atmosferin ortasında olunca özlediğini daha güzel anlıyor. Yeşil tabana basmak önemli” dedi.
“EN BÜYÜK MEMNUNLUK DA GALATASARAY TEKNİK YÖNETİCİLİĞİ OLUR”
Altyapısından yetiştiği grupla teknik yöneticilik için isminin anılmasının memnunluk verdiği belierten Buruk, “18 sene oynadım. daha sonra İtalya maceram oldu. 2008’de şampiyon olarak ayrıldım. Bu saatten daha sonra yaşayacağım en büyük memnunluk da Galatasaray teknik yöneticiliği olur. Bir seçim süreci var. Adayların kimi tercih edeceği aşikâr değil ancak adımın geçmesi hoş. Bana da hem sokakta hem toplumsal medya üzerinden taraftarların büyük bir dayanağı, ilgisi var. Bunun için de bu biçimde bir nazaranv verilirse Galatasaray’ın geleceği için adımlar atmaktan, maddi-manevi bir şey düşünmeden hizmet etmekten memnunluk duyarım” sözlerini kullandı.
“BELÖZOĞLU OYUNA KALİTE GETİRDİ”
Emre Belözoğlu’nun Başakşehir’de performansını da kıymetlendiren Buruk, “Emre hocanın Fenerbahçe performansı da hayli uygundu. Bir maç kazansa şampiyon olacaktı. Başakşehir performansı da mükemmel bir çıkışla başladı. Devamında inişli-çıkışlı bir grafiğe döndü. Lakin oyun kalitesi başta olmak üzere Başakşehir’de birfazlaca şeyi değiştirdiğini gördük. Taktiksel olarak da birebir düşüncedeyim” dedi.
“ÜLKESİNDE TERCİH EDİLMEYENLER TÜRKİYE’YE GELİYOR”
Fenerbahçe’de İsmail Kartal devri devam etmeli mi sorouna ise, “Bu kulüp sonucudır. Lider ve idare karar verecektir lakin İsmail hoca bu biçimde bir çıkış yaptı. Konya’da İlhan hocanın (Palut) bir yükselişi var. Abdullah hoca (Avcı) Trabzon’da hayli önde gitti. Emre (Belözoğlu) ve Nuri Şahin üzere yeni isimler kendilerini gösterdi. Takım olarak küme düşecek diye baktığımız Giresun’da Hakan Keleş’in yaptıkları var. Yani özetlemek gerekirse Türk teknik adamlar başarılı fakat bizlerin de gelişimimizi sürdürmemiz gerekiyor. Dünya futboluna ayak uydurmamız kaide. Bu söyleyeceğim yanlış anlaşılmasın lakin kendi ülkesinde tercih edilmeyenler Türkiye’deki bakılırsavi kabul ediyor” diye konuştu.
‘Teknik adamı yerli ya da yabancı diye ayırt etmem. Başarısız ya da başarılı olarak değerlendiririm’ diyen Buruk, “Ama uzun bir müddetdir Türk teknik erkeklerin inanılmaz bir başarısı var. Türk hocaların muvaffakiyetini görmezden gelmek üzere bir bakış açısı var. Türkiye’nin genlerinde olan bir şey aslında bu, yabancıyı gözümüzde hayli büyütüyoruz. Yabancı hayranlığımız var. Bunu teknik adamlığa da taşımak istiyoruz. Yabancı teknik adamlara karşı değilim. Gelip fazlaca başarılı olanlar da oldu lakin düşününce en son hangi grup yabancı hocayla şampiyon oldu, Zico muydu?” diye devam etti.
Okumaya devam et...
Verdiği ortada Harika Lig’den ve yurt haricinden biroldukca teklif aldığını belirten Buruk, “Yüzde yüz istediğim bir proje ve üst gerçek bir adım atmak için bekledim. Çalışmayı seviyoruz ancak kimi vakit beklemek gerek. Lakin saha kenarında olmayı özledim. Bu süreçte maçları genelde televizyondan izledim. Son olarak sevgili Acun Ilıcalı ile sahibi olduğu Hull City’nin bir maçına gittik. İnsan atmosferin ortasında olunca özlediğini daha güzel anlıyor. Yeşil tabana basmak önemli” dedi.
“EN BÜYÜK MEMNUNLUK DA GALATASARAY TEKNİK YÖNETİCİLİĞİ OLUR”
Altyapısından yetiştiği grupla teknik yöneticilik için isminin anılmasının memnunluk verdiği belierten Buruk, “18 sene oynadım. daha sonra İtalya maceram oldu. 2008’de şampiyon olarak ayrıldım. Bu saatten daha sonra yaşayacağım en büyük memnunluk da Galatasaray teknik yöneticiliği olur. Bir seçim süreci var. Adayların kimi tercih edeceği aşikâr değil ancak adımın geçmesi hoş. Bana da hem sokakta hem toplumsal medya üzerinden taraftarların büyük bir dayanağı, ilgisi var. Bunun için de bu biçimde bir nazaranv verilirse Galatasaray’ın geleceği için adımlar atmaktan, maddi-manevi bir şey düşünmeden hizmet etmekten memnunluk duyarım” sözlerini kullandı.
“BELÖZOĞLU OYUNA KALİTE GETİRDİ”
Emre Belözoğlu’nun Başakşehir’de performansını da kıymetlendiren Buruk, “Emre hocanın Fenerbahçe performansı da hayli uygundu. Bir maç kazansa şampiyon olacaktı. Başakşehir performansı da mükemmel bir çıkışla başladı. Devamında inişli-çıkışlı bir grafiğe döndü. Lakin oyun kalitesi başta olmak üzere Başakşehir’de birfazlaca şeyi değiştirdiğini gördük. Taktiksel olarak da birebir düşüncedeyim” dedi.
“ÜLKESİNDE TERCİH EDİLMEYENLER TÜRKİYE’YE GELİYOR”
Fenerbahçe’de İsmail Kartal devri devam etmeli mi sorouna ise, “Bu kulüp sonucudır. Lider ve idare karar verecektir lakin İsmail hoca bu biçimde bir çıkış yaptı. Konya’da İlhan hocanın (Palut) bir yükselişi var. Abdullah hoca (Avcı) Trabzon’da hayli önde gitti. Emre (Belözoğlu) ve Nuri Şahin üzere yeni isimler kendilerini gösterdi. Takım olarak küme düşecek diye baktığımız Giresun’da Hakan Keleş’in yaptıkları var. Yani özetlemek gerekirse Türk teknik adamlar başarılı fakat bizlerin de gelişimimizi sürdürmemiz gerekiyor. Dünya futboluna ayak uydurmamız kaide. Bu söyleyeceğim yanlış anlaşılmasın lakin kendi ülkesinde tercih edilmeyenler Türkiye’deki bakılırsavi kabul ediyor” diye konuştu.
‘Teknik adamı yerli ya da yabancı diye ayırt etmem. Başarısız ya da başarılı olarak değerlendiririm’ diyen Buruk, “Ama uzun bir müddetdir Türk teknik erkeklerin inanılmaz bir başarısı var. Türk hocaların muvaffakiyetini görmezden gelmek üzere bir bakış açısı var. Türkiye’nin genlerinde olan bir şey aslında bu, yabancıyı gözümüzde hayli büyütüyoruz. Yabancı hayranlığımız var. Bunu teknik adamlığa da taşımak istiyoruz. Yabancı teknik adamlara karşı değilim. Gelip fazlaca başarılı olanlar da oldu lakin düşününce en son hangi grup yabancı hocayla şampiyon oldu, Zico muydu?” diye devam etti.
Okumaya devam et...