Yapılan ataklardan birinin 27 Mart’ta Nablus kentindeki Calud köyünde yaşandığı belirtilen açıklamada, gece yarısı köye baskın düzenleyen yerleşimcilerin bir konutu taşladığı ve beş aracı ateşe vererek büsbütün yaktığı kaydedildi.
Olayın mağdurlarının tanıklıklarına yer verilen açıklamada, köy sakinlerinden Muhammed Abbad (39) şunları anlattı:
“Televizyon izlerken konutun haricinde kimi sesler ve cama çarpan bir şey duydum. Neler olup bittiğini görmek için çabucak çatıya çıktım, benim ve kuzenlerimin otomobillerinin yandığını gördüm. Yerleşimciler de Eş Kodeş yerleşim ünitesine gerçek kaçıyorlardı.”
Altı çocuk babası Abbad, kuzenleriyle yangını söndürmeye çalıştıklarını lakin başaramadıklarını aktardı.
Filistinli köylü, bölgedeki Yahudi yerleşimcilerin artan hücumları için, “Uyuyamıyoruz doğal. Kendimizi inançta hissetmiyoruz. Yerleşimciler her an konutlarımıza gelip bize saldırabilirler. Bu birinci defa olmuyor. Bir de maddi kayıp var. İnşaatta çalışıyorum ve otomobilimde bir sürü alet vardı.” sözlerini kullandı.
B’tselem: Akınlar “devlet destekli”
Nablus’un güneyindeki Şilo Yahudi yerleşim ünitesi yakınında da 29 Mart’ta bir küme yerleşimci Filistinlilerin araçlarına taşlı hücumda bulundu.
Birebir gün Ramallah’ın kuzeyindeki Sencel beldesi topraklarına inşa edilen Ma’ale Levone Yahudi yerleşim ünitesi girişinde toplanan yerleşimciler de Filistinlilerin araçlarına saldırdı.
Bu atakların “devlet destekli” olduğuna dikkati çeken B’tselem, İsrail askerlerinin yaşanan şiddet olaylarında Yahudi yerleşimcileri koruduğunu vurguladı.
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’da 250’den çok yasa dışı Yahudi yerleşim ünitesi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden Yahudi yerleşimciler, işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da sıkıntı hale getiriyor.
Milletlerarası hukuka bakılırsa, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim üniteleri yasa dışı kabul ediliyor.
Olayın mağdurlarının tanıklıklarına yer verilen açıklamada, köy sakinlerinden Muhammed Abbad (39) şunları anlattı:
“Televizyon izlerken konutun haricinde kimi sesler ve cama çarpan bir şey duydum. Neler olup bittiğini görmek için çabucak çatıya çıktım, benim ve kuzenlerimin otomobillerinin yandığını gördüm. Yerleşimciler de Eş Kodeş yerleşim ünitesine gerçek kaçıyorlardı.”
Altı çocuk babası Abbad, kuzenleriyle yangını söndürmeye çalıştıklarını lakin başaramadıklarını aktardı.
Filistinli köylü, bölgedeki Yahudi yerleşimcilerin artan hücumları için, “Uyuyamıyoruz doğal. Kendimizi inançta hissetmiyoruz. Yerleşimciler her an konutlarımıza gelip bize saldırabilirler. Bu birinci defa olmuyor. Bir de maddi kayıp var. İnşaatta çalışıyorum ve otomobilimde bir sürü alet vardı.” sözlerini kullandı.
B’tselem: Akınlar “devlet destekli”
Nablus’un güneyindeki Şilo Yahudi yerleşim ünitesi yakınında da 29 Mart’ta bir küme yerleşimci Filistinlilerin araçlarına taşlı hücumda bulundu.
Birebir gün Ramallah’ın kuzeyindeki Sencel beldesi topraklarına inşa edilen Ma’ale Levone Yahudi yerleşim ünitesi girişinde toplanan yerleşimciler de Filistinlilerin araçlarına saldırdı.
Bu atakların “devlet destekli” olduğuna dikkati çeken B’tselem, İsrail askerlerinin yaşanan şiddet olaylarında Yahudi yerleşimcileri koruduğunu vurguladı.
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’da 250’den çok yasa dışı Yahudi yerleşim ünitesi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden Yahudi yerleşimciler, işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da sıkıntı hale getiriyor.
Milletlerarası hukuka bakılırsa, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim üniteleri yasa dışı kabul ediliyor.