stüdyo tedaviye açık

Leila

Global Mod
Global Mod
Torino Üniversitesi Sinirbilim Bölümü'nden bir araştırma ekibi tarafından yürütülen araştırma, aşağıdakiler için yararlı bilgiler sağlayabilir: Bellek bozuklukları için yeni tedavi stratejileri geliştirmek. Benzer olayların anılarını oluşturmak beynimiz için gerçek bir zorluktur. “Her olayın kendi özgüllüğünü korumak için ayrı ayrı saklanması önemlidir. Ancak olaylar arasındaki ortak noktaları tanımak ve hatırlamak da aynı derecede önemlidir. Bu hassas süreç tehlikeye girerse, insanlar bir olayı diğeriyle karıştırma riskiyle karşı karşıya kalır, dolayısıyla netlik ve netlik kaybolur. kişinin anılarının özgüllüğü”. Bu, 'Hücre Raporları'nda yayınlanan ve karmaşık bir durumu tanımlayan yeni bir çalışma tarafından bulundu. Benzer olayları ayrı ayrı ayırt etmemizi ve ezberlememizi sağlarken aralarındaki benzerlikleri koruyan beyin süreci. Araştırma esas olarak Torino Üniversitesi Sinirbilim Bölümü'nden Profesör Benedetto Sacchetti'nin koordine ettiği araştırmacılar Giulia Concina, Luisella Milano ve Annamaria Renna tarafından yürütüldü.

Araştırmacılar, iki farklı fakat ortak olayın öğrenilmesi sırasındaki beyin aktivitelerini incelediler ve hafızanın oluşumu için anahtar beyin bölgesi olan amigdalada, farklı nöron gruplarının farklı olayları ayrı ayrı ezberlemek için aktive olduğunu keşfettiler. “Ancak, bazı nöronlar her iki olaya da yanıt vererek benzerliklerin hatırlanmasına yardımcı oluyor. Araştırmanın altını çizdiği üzere bu ortak nöronların sayısı, inhibitör nöronlar adı verilen belirli bir hücre türü tarafından düzenleniyor. Araştırmacılar, bu hücreleri bloke ederek sayının nasıl arttığını fark etti. Araştırmacılara göre, sonuç olarak, engelleyici nöronlar, benzer olaylara ilişkin farklı anıların korunmasına katkıda bulunuyor.”

Araştırma, davranışsal analiz metodolojilerini, moleküler biyolojiyi, yüksek çözünürlüklü mikroskopiyi ve beyin aktivitesinin modülasyonunu entegre eden multidisipliner bir yaklaşım benimsenerek gerçekleştirildi. Özellikle yenilikçi 'kemogenetik etiketleme' tekniğinin kullanılması sayesinde araştırmacılar, iki olayın hem ayırt edici yönlerinin hem de ortak özelliklerinin algılanmasında rol oynayan nöronları görselleştirmeyi başardılar. Bu analiz aynı zamanda paylaşılan nöronların sayısını sınırlayabilen hücreleri, yani inhibitör nöronları tanımlamamıza da olanak sağladı. Son olarak, kemogenetik etiketleme ve nöronal aktivitenin etkisizleştirilmesi tekniklerini birleştiren araştırmacılar, bu hücreleri seçici olarak bloke etti ve bunun deneklerin olayları birbirleriyle karıştırmasına yol açtığını belirtti.

Sacchetti şöyle açıklıyor: “Bu araştırma, rolleri farklı olaylara ait anıları ayrı tutmak, ancak ortak yönleri olan nöronların varlığını vurgulamak ve böylece bu tür olayların anılarının kesin ve net bir şekilde korunmasını sağlamak olduğu için büyük önem taşıyor.” Demans ve travma sonrası stres bozukluğu gibi hafıza bozukluklarının tipik özelliklerinden birinin geçmiş olayları karıştırma eğilimi olduğu göz önüne alındığında, bu araştırma yeni tedavi stratejileri geliştirmek için yararlı yeni bilgiler sağlayabilir.” .