Fenerbahçe’de Yüksek Divan Konseyi Lider Adayı Sait Yılmaz, Yüksek Divan Heyeti seçimi öncesi kamuoyuna açıklamalarda bulundu. Yüksek Divan Şurası seçimine az bir süre kala iki lider adayının şahsi meseleleri niçiniyle kamuoyunda başlayan tartışmaların, Fenerbahçe topluluğuna zara vereceğini belirten Yılmaz, “Öncelikle bu kısır tartışmanın Fenerbahçe’nin ne geleceğine ne de bugün ortasında bulunduğu duruma katkı sağlamayacağını belirtmek isterim. Bilakis bu şahsi tartışmanın Yüksek Divan Heyeti üzerinden yapılması gerek Fenerbahçe Yüksek Divan Konseyi üyelerimiz, gerek kongre üyelerimizi, gerekse taraftarlarımızı ayrıştıracak ve Fenerbahçe’nin birliğine ziyan verebilecektir. Bu kısır tartışma, her 2 adayı da yıpratır, ziyan görmelerine yol açar. Bunu hiç bir biçimde istemeyiz çünkü bizler Fenerbahçe’nin birliği ve bütünlüğünü temsil edecek ve edilmesini sağlayacak hal ve davranışlar sergilemeliyiz. Fenerbahçe Yüksek Divan Şurası üyeleri, kongre üyelerimiz ve taraftarlarımız bizden bunu beklemektedir” tabirlerinde bulundu.
“En son muhtaçlığımız olan şey, kendi içimizdeki kısır çatışmalar”
Fenerbahçe’nin 3 Temmuz 2011’de başlayan süreçten itibaren ziyan gördüğünü lisana getiren Sait Yılmaz, “Fenerbahçemiz hepimizin bildiği üzere tahminen de dünyada hiç bir spor kulübünün başına gelmemiş bir kumpas süreci yaşadı. 2010-2011 döneminde anasının ak sütü üzere elde ettiği şampiyonluğun akabinde Fenerbahçe, 3 Temmuz kumpasıyla fetö terör örgütünün saldırısına maruz kaldı. Ortadan yıllar geçti, akınlar bitmedi hatta grup otobüsü bile kurşunlandı. Topluluğumuzun destansı çabasıyla bu atakların hepsi boşa çıkarıldı. Çok saldırıyı, çok kaotik olayı hayatış bir topluluğun en son muhtaçlığı olan şey kendi ortasında yaşayacağı kısır çatışmalardır” dedi.
“Derdimiz Fenerbahçe’nin aydınlık geleceğini daima bir arada inşa etmek”
Birinci önceliğin fikirlerimizle ve gücümüzle Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nun daha etkin, daha yol gösterici bir hale bürünmesini sağlamaktır diyen Yılmaz, “Burada ne için olduğumuzu, bu çabayı ne için verdiğimizi kimsenin unutmaması gerekir. Kaygımız, tasamız, sevdamız Fenerbahçe’dir ve Fenerbahçe’nin aydınlık geleceğini daima birlikte inşa etmektir. Biz bunun için varız ve bunun için yola çıktık! Projelerimizle, fikirlerimizle ve gücümüzle Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nun daha etkin, daha yol gösterici bir hale bürünmesini sağlamak birinci önceliğimizdir. Yüksek Divan Kurulu’nun bakılırsavi seçilmiş idare konseyinden rol çalmak, onların altını oymak değil yeri geldiğinde yol gösterici bakılırsavi üstlenmek ve art çıkmaktır” diye konuştu.
“Başka Fenerbahçe yok!”
Yüksek Divan Kurulu’nun değişim ve gelişime muhtaçlığı olduğunu vurgulayan Sait Yılmaz, “Biz Yüksek Divan Başkanlığı için oy kullanacak 4000 bin üyeyi de birer “Yüksek Divan Heyeti Başkanı” olarak görüyoruz. Her üyemizin görüşlerinden, deneyimlerinden faydalanacağımızın kelamını veriyoruz. Yüksek Divan Kurulu’nun değişmeye ve gelişmeye muhtaçlığı var. Değişimi, gelişimi ise lakin yıpranmamışlar ve bunu yapmaya gücü olanlar sağlayabilir. Tahlillerimizi yaptık, eksikleri tespit ettik, projelerimizi hazırladık. Buradan herkese sesleniyorum şahsi kavgalarınızı bir kenara bırakın, Fenerbahçemize neler katabilirsiniz onları anlatın. Zira öbür Fenerbahçe yok!” biçiminde konuştu.
Okumaya devam et...
“En son muhtaçlığımız olan şey, kendi içimizdeki kısır çatışmalar”
Fenerbahçe’nin 3 Temmuz 2011’de başlayan süreçten itibaren ziyan gördüğünü lisana getiren Sait Yılmaz, “Fenerbahçemiz hepimizin bildiği üzere tahminen de dünyada hiç bir spor kulübünün başına gelmemiş bir kumpas süreci yaşadı. 2010-2011 döneminde anasının ak sütü üzere elde ettiği şampiyonluğun akabinde Fenerbahçe, 3 Temmuz kumpasıyla fetö terör örgütünün saldırısına maruz kaldı. Ortadan yıllar geçti, akınlar bitmedi hatta grup otobüsü bile kurşunlandı. Topluluğumuzun destansı çabasıyla bu atakların hepsi boşa çıkarıldı. Çok saldırıyı, çok kaotik olayı hayatış bir topluluğun en son muhtaçlığı olan şey kendi ortasında yaşayacağı kısır çatışmalardır” dedi.
“Derdimiz Fenerbahçe’nin aydınlık geleceğini daima bir arada inşa etmek”
Birinci önceliğin fikirlerimizle ve gücümüzle Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nun daha etkin, daha yol gösterici bir hale bürünmesini sağlamaktır diyen Yılmaz, “Burada ne için olduğumuzu, bu çabayı ne için verdiğimizi kimsenin unutmaması gerekir. Kaygımız, tasamız, sevdamız Fenerbahçe’dir ve Fenerbahçe’nin aydınlık geleceğini daima birlikte inşa etmektir. Biz bunun için varız ve bunun için yola çıktık! Projelerimizle, fikirlerimizle ve gücümüzle Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu’nun daha etkin, daha yol gösterici bir hale bürünmesini sağlamak birinci önceliğimizdir. Yüksek Divan Kurulu’nun bakılırsavi seçilmiş idare konseyinden rol çalmak, onların altını oymak değil yeri geldiğinde yol gösterici bakılırsavi üstlenmek ve art çıkmaktır” diye konuştu.
“Başka Fenerbahçe yok!”
Yüksek Divan Kurulu’nun değişim ve gelişime muhtaçlığı olduğunu vurgulayan Sait Yılmaz, “Biz Yüksek Divan Başkanlığı için oy kullanacak 4000 bin üyeyi de birer “Yüksek Divan Heyeti Başkanı” olarak görüyoruz. Her üyemizin görüşlerinden, deneyimlerinden faydalanacağımızın kelamını veriyoruz. Yüksek Divan Kurulu’nun değişmeye ve gelişmeye muhtaçlığı var. Değişimi, gelişimi ise lakin yıpranmamışlar ve bunu yapmaya gücü olanlar sağlayabilir. Tahlillerimizi yaptık, eksikleri tespit ettik, projelerimizi hazırladık. Buradan herkese sesleniyorum şahsi kavgalarınızı bir kenara bırakın, Fenerbahçemize neler katabilirsiniz onları anlatın. Zira öbür Fenerbahçe yok!” biçiminde konuştu.
Okumaya devam et...