Galatasaray’da geçtiğimiz hafta sonu yapılan yıllık olağan mali genel şurada Burak Elmas idaresinin mali taraftan ibra edilip, idari taraftan ibra edilmemesi bir daha seçim atmosferi doğurdu.
Sarı-kırmızılı kulüpte seçim sonucu daha sonrası aday olacağını açıklayan birinci isim 2021’deki seçimde de aday olan Metin Öztürk oldu.
Öztürk, ibrasızlık sonucunın alındığı genel konseyde yaşananları, adaylığını ve gündeme dair merak edilenleri Independent Türkçe’den Mehmet Altunkılıç’a anlattı.
“İbra da çıksa ibrasızlık da çıksa irade yansımıyor”
Öztürk, mali genel heyetin uzun sürmesi konusuna açıklık getirdi.
“Bu büsbütün mevzuatla yani tüzükle ilgili” diyen Öztürk, daha evvelki mali genel heyetlere 300-400 kişinin katıldığını ve genelde de idarelerin ibra edildiğini hatırlatarak şu biçimde konuştu:
“Galatasaray’da Adnan Polat’la başlayan ve merhum liderimiz sayın Mustafa Cengiz’le devam eden bir ibrasızlık süreci oldu. Bunları görür görmez ne yaparsınız? Bir eksiklik gördünüz ve onu nasıl tedavi edeceğinize bakarsınız. aslına bakarsanız bu idare de bir evvelce benim de ortasında bulunduğum tüzük komiteleri da bununla ilgili tedbir aldı. Toplantıyı 2 güne çıkartmak. Cumartesi günü toplantı olur, pazar günü de oy kullanırsınız. Bu ibra-ibrasızlıkta niçin değerli? Zira cumartesi toplantıları yapıp da pazar yalnızca oy kullandığınızda 3 bin kişi gelir. ötürüsıyla irade sandığa yansır. İrade sandığa yansıdığı vakit nasıl birine bir nazaranv veriyorsa, vazifesi de geri alırsınız. Bunda bir yanlış yok. İbrasızlıktaki yanlış şu: Seçime 5 bin kişinin gelip, geç saate kadar kalmasından dolayı 500-600 şahısla ibra oylamasının yapılması… İbra için ‘Bütün konuşmalar bitsin. daha sonrasında sandıklar gelsin’ deniyor. Hoş lakin gece 12-1 oluyor. Gebe olan, yaşlı olan, hasta olan var ve bunlar kalamıyor. Kalamayınca da irade sandığa yansımıyor. İbra da çıksa ibrasızlık da çıksa irade yansımıyor. Yoksa ibra kadar olağan bir şey yok.”
“‘3 sene için seçtik, küme düşürse de ayıp olur ibra etmemezlik yapmayalım’ mı diyeceğiz?”
“Galatasaray Kulübü, Galatasaray Lisesi’nde kurulmuş ve büsbütün ‘Fikri hür, vicdanı hür'” mottosuna sahip şahıslardan oluşan bir topluluk olduğunu lisana getiren Öztürk, “Yoksa siz artık grup biraz makûs gidiyor. Ne yapıyorsunuz üçüncü, beşinci ayda hocayı gönderiyorsunuz o denli değil mi? ‘Biz bu hocayla 3 sene anlaştık. Bakın küme de düşse biz hocayla devam ederiz’ demiyorsunuz. bu biçimde idareler için de tıpkı şey geçerli. ‘3 sene için seçtik lakin durun bakalım bunların hepsi vaatti. Yerine getirebildi mi? Yerine getirmese de, bizi 10 milyar lira borçlandırsa da, kadrosu küme de düşürse, ayıp olur ibra etmemezlik yapmayalım’ mı diyeceğiz? Hakikat bir mantık değil” formunda görüş belirtti.
“İbrasızlığın Fatih Hoca ile alakası yok”
Burak Elmas’ın ibra edilmemesinin en büyük niçinlerinden birisinin teknik yönetici Fatih Terim’in bakılırsavine son verilmesi olduğu argümanlarına da karşılık veren Öztürk, şu biçimde konuştu:
“İbrasızlığın Fatih Hoca ile hiç alakası yok. Ekip 15. sırada. Hiç alakası yok Fatih Hoca’yla. Bakın Fatih Hoca’nın Metin Öztürk’ün Burak Elmas’ın Galatasaray’ın yanında damla kadar yeri vardır. Daha öte değil. Galatasaray o kadar büyük bir topluluk ki yok Fatih Hoca’ymış, yok Metin Öztürk’müş, yok Burak Elmas’mış, bunları konuşmak yanlış. Ekip on beşinci sırada. Bizim efsane liderimiz Faruk Süren, ‘Galatasaray üçüncüyse sonuncudur’ diyor. Şayet ‘Üçüncüyken sonuncudur’ deniliyorsa 15. ise küme düşmüş demektir. Oradaki huzursuzluk şu: ‘Stat sponsorluğu için 100 milyon euro’ denildi lakin bu yerine getirilmedi. ’40 milyon euro kasa kolaylığı’ denildi, yerine getirilmedi. Ve grup 15. sırada. Yarın büyük ihtimalle biz geldiğimizde de taahhütlerimizi yerine getiremezsek tıpkı sonuçla biz de karşılaşırız. Çok olağan. Bir idare seçilir. Taahhütlerini yerine getirecek ve daha ileri götürecek.”
“Eşi dostu toplayalım. Bize oy versin’ durumumuz yok, onun sonuçlarını görüyoruz”
Mayıs ayında yapılacak seçimlerde bir daha aday olacağını açıklayan birinci isim olan Öztürk, yaklaşık 3 yıldır üyelerle yaptıkları toplantılardan ve çalışmalarından bahsederek, “Biz, bu mevzuda hazırlıkları olan tek takımız. 3 hafta kala çıkıp da ‘Ben lider adayıyım’ demek hayli gayri önemli geliyor bana. 3 yıldır hazırlıkları olan tek takımız ve bunların hepsi akademik çalışmalar. Yani o denli ‘Eşi dostu toplayalım. Bize oy versin’ durumu yok. Eşin dostun toplanıp oy verilmesinin sonuçlarını görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“2 adaylı bir seçim olur. Eşref Bey’le biz yarışırız”
Mayıs ayındaki seçimlerde bundan evvelki periyotta de aday olan Eşref Hamamcıoğlu haricinde bir aday çıkmayacağını düşünen Öztürk, “2 adaylı bir seçim olur. Eşref Bey’le biz yarışırız. Ben kazanacağımızı düşünüyorum. Eşref Beyefendi kesinlikle kendisinin kazanacağını düşünüyordur. Lakin bu 2 adaylı bir seçim olur. Çok adaylı seçim olmaz. Natürel ki değişimler olacak ancak yüzde 90 tıpkı listeyi koruyacağız” dedi.
“Galatasaray’ın dinamiklerine baktığınızda düşünceli periyotlardan şampiyon olarak çıkar”
Galatasaray’ın dertli periyotları atlatmasının akabinde ekseriyetle muvaffakiyete uzandığını söz eden Öztürk, bu durumun örnek alınması gerektiğini söylemiş oldu:
“esasen Galatasaray’ın dinamiklerine baktığınız vakit daima bu zahmetli periyotlardan şampiyon olarak çıkar. Galatasaray’ın bu demokrasisi bence yalnızca Türkiye’ye değil Avrupa’ya, dünyaya bile örnek olacak bir demokrasi. Size anahtarı teslim ediyor. daha sonrasında da ‘Ben üstüme düşeni yaptım, sen de yap’ diyor. Bu ibrayı kaldırırsanız bu biçimde her lider adayı yahut ben derim ki ‘Yarın bir milyar euro kasaya nakit getireceğim’. Getiremediniz ne olacak? ‘Pardon o gün biraz sallamışım’ mı diyeceksiniz. Olur mu o denli bir şey? Onun için bence Galatasaray’daki sistem fazlaca gerçek.”
“Allah’tan Fenerbahçeli değilim, ‘Ya Ali Koç sponsorluklardan vazgeçerse’ diye geceleri uyuyamam”
Galatasaray’ın en kıymetli özelliklerinden birinin de tek bireye bağlı kalmaması olduğunu öne süren Öztürk, Fenerbahçe Lideri Ali Koç’un şirketlerinin sarı-lacivertli gruba yaptığı sponsor takviyesini örnek gösterdi:
“Galatasaray’ın en değerli özelliklerinden biri de sponsorları. Sponsorların hepsi farklı farklı bireyler. Artık Fenerbahçe söylemiş olduğiniz vakit tek bir sponsoru var. Allah’tan Fenerbahçeli değilim, geceleri uyuyamam. ‘Ya Ali Koç vazgeçerse bu işten’ diye. Artık diyecekler ki ‘Vazgeçerse de sponsorluk devam eder’. Hoş. Pekala niçin daha evvelce Fenerbahçe sponsorsuz oynadı. Göğüs reklamı yoktu? bu biçimde Ali Bey’in şirketleri yok muydu? Koç Holding yeni mi kuruldu? Madem mükemmel Fenerbahçeliydi niçin bu biçimde sponsor olmadı? Onun için herkes ‘Harika Fenerbahçeliyim, mükemmel Galatasaraylıyım’ lafını diğerine anlatsın.”
“Bayrakları şimdiden hazırlasınlar. Galatasaray önümüzdeki yılın en kuvvetli şampiyonluk adayı”
Öztürk, Galatasaraylı taraftarlara seslenerek, kelamlarını şu biçimde noktaladı:
“Ben 43 yıllık iş adamıyım. Daima kurumsal baktım. Bir gün bile vergi affından yaralanmadım. Bunu şunun için söylüyorum: Hayalperest değilim. Ben, ‘Bayrakları şimdiden hazırlasınlar. Galatasaray önümüzdeki yılın en kuvvetli şampiyonluk adayı’ diyorum. Zira biz kurumsal bakıyoruz. Ben kulübün 1 numaralı sandık üyesiyim. Yani Galatasaray kıymetlerine en vakıf olanlardan biriyim. 6 ay başkanlık yapacağım diye 45 yıllık üyeliğimi de çöpe atmam. Önümüzdeki örnekleri de görüyoruz. Yapamadın, 6 ay daha sonra gerine teneke bağlayıp gönderiyorlar. Bu yeterli bir şey. Ya kelamını yerine getireceksin ya da kelam vermeyeceksin. Galatasaray’da kimse babasını tanımaz.”
Okumaya devam et...
Sarı-kırmızılı kulüpte seçim sonucu daha sonrası aday olacağını açıklayan birinci isim 2021’deki seçimde de aday olan Metin Öztürk oldu.
Öztürk, ibrasızlık sonucunın alındığı genel konseyde yaşananları, adaylığını ve gündeme dair merak edilenleri Independent Türkçe’den Mehmet Altunkılıç’a anlattı.
“İbra da çıksa ibrasızlık da çıksa irade yansımıyor”
Öztürk, mali genel heyetin uzun sürmesi konusuna açıklık getirdi.
“Bu büsbütün mevzuatla yani tüzükle ilgili” diyen Öztürk, daha evvelki mali genel heyetlere 300-400 kişinin katıldığını ve genelde de idarelerin ibra edildiğini hatırlatarak şu biçimde konuştu:
“Galatasaray’da Adnan Polat’la başlayan ve merhum liderimiz sayın Mustafa Cengiz’le devam eden bir ibrasızlık süreci oldu. Bunları görür görmez ne yaparsınız? Bir eksiklik gördünüz ve onu nasıl tedavi edeceğinize bakarsınız. aslına bakarsanız bu idare de bir evvelce benim de ortasında bulunduğum tüzük komiteleri da bununla ilgili tedbir aldı. Toplantıyı 2 güne çıkartmak. Cumartesi günü toplantı olur, pazar günü de oy kullanırsınız. Bu ibra-ibrasızlıkta niçin değerli? Zira cumartesi toplantıları yapıp da pazar yalnızca oy kullandığınızda 3 bin kişi gelir. ötürüsıyla irade sandığa yansır. İrade sandığa yansıdığı vakit nasıl birine bir nazaranv veriyorsa, vazifesi de geri alırsınız. Bunda bir yanlış yok. İbrasızlıktaki yanlış şu: Seçime 5 bin kişinin gelip, geç saate kadar kalmasından dolayı 500-600 şahısla ibra oylamasının yapılması… İbra için ‘Bütün konuşmalar bitsin. daha sonrasında sandıklar gelsin’ deniyor. Hoş lakin gece 12-1 oluyor. Gebe olan, yaşlı olan, hasta olan var ve bunlar kalamıyor. Kalamayınca da irade sandığa yansımıyor. İbra da çıksa ibrasızlık da çıksa irade yansımıyor. Yoksa ibra kadar olağan bir şey yok.”
“‘3 sene için seçtik, küme düşürse de ayıp olur ibra etmemezlik yapmayalım’ mı diyeceğiz?”
“Galatasaray Kulübü, Galatasaray Lisesi’nde kurulmuş ve büsbütün ‘Fikri hür, vicdanı hür'” mottosuna sahip şahıslardan oluşan bir topluluk olduğunu lisana getiren Öztürk, “Yoksa siz artık grup biraz makûs gidiyor. Ne yapıyorsunuz üçüncü, beşinci ayda hocayı gönderiyorsunuz o denli değil mi? ‘Biz bu hocayla 3 sene anlaştık. Bakın küme de düşse biz hocayla devam ederiz’ demiyorsunuz. bu biçimde idareler için de tıpkı şey geçerli. ‘3 sene için seçtik lakin durun bakalım bunların hepsi vaatti. Yerine getirebildi mi? Yerine getirmese de, bizi 10 milyar lira borçlandırsa da, kadrosu küme de düşürse, ayıp olur ibra etmemezlik yapmayalım’ mı diyeceğiz? Hakikat bir mantık değil” formunda görüş belirtti.
“İbrasızlığın Fatih Hoca ile alakası yok”
Burak Elmas’ın ibra edilmemesinin en büyük niçinlerinden birisinin teknik yönetici Fatih Terim’in bakılırsavine son verilmesi olduğu argümanlarına da karşılık veren Öztürk, şu biçimde konuştu:
“İbrasızlığın Fatih Hoca ile hiç alakası yok. Ekip 15. sırada. Hiç alakası yok Fatih Hoca’yla. Bakın Fatih Hoca’nın Metin Öztürk’ün Burak Elmas’ın Galatasaray’ın yanında damla kadar yeri vardır. Daha öte değil. Galatasaray o kadar büyük bir topluluk ki yok Fatih Hoca’ymış, yok Metin Öztürk’müş, yok Burak Elmas’mış, bunları konuşmak yanlış. Ekip on beşinci sırada. Bizim efsane liderimiz Faruk Süren, ‘Galatasaray üçüncüyse sonuncudur’ diyor. Şayet ‘Üçüncüyken sonuncudur’ deniliyorsa 15. ise küme düşmüş demektir. Oradaki huzursuzluk şu: ‘Stat sponsorluğu için 100 milyon euro’ denildi lakin bu yerine getirilmedi. ’40 milyon euro kasa kolaylığı’ denildi, yerine getirilmedi. Ve grup 15. sırada. Yarın büyük ihtimalle biz geldiğimizde de taahhütlerimizi yerine getiremezsek tıpkı sonuçla biz de karşılaşırız. Çok olağan. Bir idare seçilir. Taahhütlerini yerine getirecek ve daha ileri götürecek.”
“Eşi dostu toplayalım. Bize oy versin’ durumumuz yok, onun sonuçlarını görüyoruz”
Mayıs ayında yapılacak seçimlerde bir daha aday olacağını açıklayan birinci isim olan Öztürk, yaklaşık 3 yıldır üyelerle yaptıkları toplantılardan ve çalışmalarından bahsederek, “Biz, bu mevzuda hazırlıkları olan tek takımız. 3 hafta kala çıkıp da ‘Ben lider adayıyım’ demek hayli gayri önemli geliyor bana. 3 yıldır hazırlıkları olan tek takımız ve bunların hepsi akademik çalışmalar. Yani o denli ‘Eşi dostu toplayalım. Bize oy versin’ durumu yok. Eşin dostun toplanıp oy verilmesinin sonuçlarını görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“2 adaylı bir seçim olur. Eşref Bey’le biz yarışırız”
Mayıs ayındaki seçimlerde bundan evvelki periyotta de aday olan Eşref Hamamcıoğlu haricinde bir aday çıkmayacağını düşünen Öztürk, “2 adaylı bir seçim olur. Eşref Bey’le biz yarışırız. Ben kazanacağımızı düşünüyorum. Eşref Beyefendi kesinlikle kendisinin kazanacağını düşünüyordur. Lakin bu 2 adaylı bir seçim olur. Çok adaylı seçim olmaz. Natürel ki değişimler olacak ancak yüzde 90 tıpkı listeyi koruyacağız” dedi.
“Galatasaray’ın dinamiklerine baktığınızda düşünceli periyotlardan şampiyon olarak çıkar”
Galatasaray’ın dertli periyotları atlatmasının akabinde ekseriyetle muvaffakiyete uzandığını söz eden Öztürk, bu durumun örnek alınması gerektiğini söylemiş oldu:
“esasen Galatasaray’ın dinamiklerine baktığınız vakit daima bu zahmetli periyotlardan şampiyon olarak çıkar. Galatasaray’ın bu demokrasisi bence yalnızca Türkiye’ye değil Avrupa’ya, dünyaya bile örnek olacak bir demokrasi. Size anahtarı teslim ediyor. daha sonrasında da ‘Ben üstüme düşeni yaptım, sen de yap’ diyor. Bu ibrayı kaldırırsanız bu biçimde her lider adayı yahut ben derim ki ‘Yarın bir milyar euro kasaya nakit getireceğim’. Getiremediniz ne olacak? ‘Pardon o gün biraz sallamışım’ mı diyeceksiniz. Olur mu o denli bir şey? Onun için bence Galatasaray’daki sistem fazlaca gerçek.”
“Allah’tan Fenerbahçeli değilim, ‘Ya Ali Koç sponsorluklardan vazgeçerse’ diye geceleri uyuyamam”
Galatasaray’ın en kıymetli özelliklerinden birinin de tek bireye bağlı kalmaması olduğunu öne süren Öztürk, Fenerbahçe Lideri Ali Koç’un şirketlerinin sarı-lacivertli gruba yaptığı sponsor takviyesini örnek gösterdi:
“Galatasaray’ın en değerli özelliklerinden biri de sponsorları. Sponsorların hepsi farklı farklı bireyler. Artık Fenerbahçe söylemiş olduğiniz vakit tek bir sponsoru var. Allah’tan Fenerbahçeli değilim, geceleri uyuyamam. ‘Ya Ali Koç vazgeçerse bu işten’ diye. Artık diyecekler ki ‘Vazgeçerse de sponsorluk devam eder’. Hoş. Pekala niçin daha evvelce Fenerbahçe sponsorsuz oynadı. Göğüs reklamı yoktu? bu biçimde Ali Bey’in şirketleri yok muydu? Koç Holding yeni mi kuruldu? Madem mükemmel Fenerbahçeliydi niçin bu biçimde sponsor olmadı? Onun için herkes ‘Harika Fenerbahçeliyim, mükemmel Galatasaraylıyım’ lafını diğerine anlatsın.”
“Bayrakları şimdiden hazırlasınlar. Galatasaray önümüzdeki yılın en kuvvetli şampiyonluk adayı”
Öztürk, Galatasaraylı taraftarlara seslenerek, kelamlarını şu biçimde noktaladı:
“Ben 43 yıllık iş adamıyım. Daima kurumsal baktım. Bir gün bile vergi affından yaralanmadım. Bunu şunun için söylüyorum: Hayalperest değilim. Ben, ‘Bayrakları şimdiden hazırlasınlar. Galatasaray önümüzdeki yılın en kuvvetli şampiyonluk adayı’ diyorum. Zira biz kurumsal bakıyoruz. Ben kulübün 1 numaralı sandık üyesiyim. Yani Galatasaray kıymetlerine en vakıf olanlardan biriyim. 6 ay başkanlık yapacağım diye 45 yıllık üyeliğimi de çöpe atmam. Önümüzdeki örnekleri de görüyoruz. Yapamadın, 6 ay daha sonra gerine teneke bağlayıp gönderiyorlar. Bu yeterli bir şey. Ya kelamını yerine getireceksin ya da kelam vermeyeceksin. Galatasaray’da kimse babasını tanımaz.”
Okumaya devam et...