Abide’yle birlikte üç aile daha, Beytüllahim’de, İsrail’in 1967’de Batı Şeria’yı işgalindilk evvel inşa edilmiş konutlarda yaşıyor.
Abide’nin, babasından miras kalan ve üzüm, elma ve zeytin bahçelerine dönüştürdüğü 38 dönümlük toprağı, Gush Etzion Yahudi yerleşim ünitesinin ortasında yer alıyor.
Gush Etzion yerleşim ünitesi, birincisi 1967’de Batı Şeria’nın İsrail işgaliyle başlayan 18 yasa dışı Yahudi yerleşim ünitesini içeriyor.
Direniş toprakta sebattan geçiyor
Toprağına sahip çıkmak için uğraş gösterdiğini, tarım yoluyla ona yatırım yaparak topraklarını koruyabildiğini belirten Abide, “Toprağınızda sebat ederek ve ağaç dikerek her şeye direnebilirsiniz.” diye konuştu.
Abide, “Şu anda elma ve üzüm başta olmak üzere çeşitli meyvelerin yetiştiği bahçelerin bulunduğu bu toprakları geri almak için hayli para harcadım.” tabirini kullandı.
Filistinli çiftçi, İsrail askerlerinin Beytüllahim’e baskın yaparak Doğuş Kilisesi’ne sığınan silahlı Filistinlileri kuşattığı devirde, 2002 yılında, ateş açması kararı annesini ve erkek kardeşini kaybettiğini aktardı.
Toprağına kalpten bağlı bir çiftçi
Toprağının epeyce bereketli olduğuna dikkati çeken Filistinli Abide, burada takım biçtiklerini ve tabiatın kendilerine sunduğu meyvelerle beslendiklerini belirtti.
Çiftliğinin de bir ruhu olduğunu hissettiğini aktaran Abide, çiftliğinde her türlü meyvenin yetiştiğini ve Filistinlileri beslediğini vurguladı.
Yaşadığı omurga hastalığı sebebiyle bu topraklarda çalışmaktan uzak kalmaktan acı duyduğunu söz eden Abide, bu sene çiftliğinde 3’ü kalıcı olmak üzere 14 personel çalıştırdığını anlattı.
Arazisinin dört bir yanı yerleşim üniteleriyle çevrili
İsrail’in 1993 yılında kendi toprağı etrafında yerleşim üniteleri inşa etmeye başladığına dikkati çeken Abide, bugün gelinen evrede arazinin dört bir yanının yerleşim üniteleriyle çevrili olduğunu kaydetti.
Üzüm bağı ve elma ağaçlarının bulunduğu bahçesinde yürüyerek, yerleşim ünitesinin başladığı duvarı gösteren Abide, “İşte bu işgalci İsrail, Filistin topraklarını çaldı, üzerine yerleşimciler için konutlar inşa etti. Yerleşim ünitelerini daima genişletiyorlar ve Filistinli çiftçileri maksat alıyorlar. ömrüm boyunca direndim. Topraklarıma karşılık teklif ettikleri büyük meblağları reddettim. Öldürme, mahpus tehditlerine boyun eğmedim.” diye konuştu.
“Allah’tan diğer kimse beni buradan çıkaramaz”
Abide, bir daha yeri için gelen İsrailli bir yetkiliye, “Burası benim topraklarım. Allah’tan öteki kimse beni buradan çıkaramaz.” söylemiş olduğini aktardı.
Arazinin etrafında yerleşim üniteleri olduğu için bir daha yerleşim ünitesinden geçen orta bir yol kullanmak zorunda kaldığını söz eden Abide, bu yolda son senelerda Filistinlilere araçla çarptıklarını, bıçakladıklarını ve öldürdüklerini söylemiş oldu.
Ana caddede ise İsrail askerlerinin bulunduğunu aktaran Abide, oğluna topraklarını muhafazayı vasiyet ettiğini belirtti.
Abide, “Bu topraklar bana babamın emanetiydi. Benden daha sonra da torunlarıma emanet olacak.” dedi.
“İsrail inşaat yapmamıza müsaade vermiyor”
Evini 1967 yılından evvel inşa ettiklerini tabir eden Abide, “Ben burada toprak sahibiyim lakin İsrail inşaat yapmamıza müsaade vermiyor. Etrafımda dünyanın farklı yerlerinden gelmiş yerleşimciler var; mesken, apartman yapıyorlar. İsrail uçakları fotoğrafladığı için konuta ek yapamıyoruz hiç bir biçimde.” diye konuştu.
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’da 250’den çok yasa dışı Yahudi yerleşim ünitesi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden 600 binden çok Yahudi yerleşimci, Batı Şeria’da işgal altında yaşayan Filistinliler için ömrü daha da sıkıntı hale getiriyor.
Uluslararası hukuka nazaran, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim üniteleri yasa dışı kabul ediliyor.
Abide’nin, babasından miras kalan ve üzüm, elma ve zeytin bahçelerine dönüştürdüğü 38 dönümlük toprağı, Gush Etzion Yahudi yerleşim ünitesinin ortasında yer alıyor.
Gush Etzion yerleşim ünitesi, birincisi 1967’de Batı Şeria’nın İsrail işgaliyle başlayan 18 yasa dışı Yahudi yerleşim ünitesini içeriyor.
Direniş toprakta sebattan geçiyor
Toprağına sahip çıkmak için uğraş gösterdiğini, tarım yoluyla ona yatırım yaparak topraklarını koruyabildiğini belirten Abide, “Toprağınızda sebat ederek ve ağaç dikerek her şeye direnebilirsiniz.” diye konuştu.
Abide, “Şu anda elma ve üzüm başta olmak üzere çeşitli meyvelerin yetiştiği bahçelerin bulunduğu bu toprakları geri almak için hayli para harcadım.” tabirini kullandı.
Filistinli çiftçi, İsrail askerlerinin Beytüllahim’e baskın yaparak Doğuş Kilisesi’ne sığınan silahlı Filistinlileri kuşattığı devirde, 2002 yılında, ateş açması kararı annesini ve erkek kardeşini kaybettiğini aktardı.
Toprağına kalpten bağlı bir çiftçi
Toprağının epeyce bereketli olduğuna dikkati çeken Filistinli Abide, burada takım biçtiklerini ve tabiatın kendilerine sunduğu meyvelerle beslendiklerini belirtti.
Çiftliğinin de bir ruhu olduğunu hissettiğini aktaran Abide, çiftliğinde her türlü meyvenin yetiştiğini ve Filistinlileri beslediğini vurguladı.
Yaşadığı omurga hastalığı sebebiyle bu topraklarda çalışmaktan uzak kalmaktan acı duyduğunu söz eden Abide, bu sene çiftliğinde 3’ü kalıcı olmak üzere 14 personel çalıştırdığını anlattı.
Arazisinin dört bir yanı yerleşim üniteleriyle çevrili
İsrail’in 1993 yılında kendi toprağı etrafında yerleşim üniteleri inşa etmeye başladığına dikkati çeken Abide, bugün gelinen evrede arazinin dört bir yanının yerleşim üniteleriyle çevrili olduğunu kaydetti.
Üzüm bağı ve elma ağaçlarının bulunduğu bahçesinde yürüyerek, yerleşim ünitesinin başladığı duvarı gösteren Abide, “İşte bu işgalci İsrail, Filistin topraklarını çaldı, üzerine yerleşimciler için konutlar inşa etti. Yerleşim ünitelerini daima genişletiyorlar ve Filistinli çiftçileri maksat alıyorlar. ömrüm boyunca direndim. Topraklarıma karşılık teklif ettikleri büyük meblağları reddettim. Öldürme, mahpus tehditlerine boyun eğmedim.” diye konuştu.
“Allah’tan diğer kimse beni buradan çıkaramaz”
Abide, bir daha yeri için gelen İsrailli bir yetkiliye, “Burası benim topraklarım. Allah’tan öteki kimse beni buradan çıkaramaz.” söylemiş olduğini aktardı.
Arazinin etrafında yerleşim üniteleri olduğu için bir daha yerleşim ünitesinden geçen orta bir yol kullanmak zorunda kaldığını söz eden Abide, bu yolda son senelerda Filistinlilere araçla çarptıklarını, bıçakladıklarını ve öldürdüklerini söylemiş oldu.
Ana caddede ise İsrail askerlerinin bulunduğunu aktaran Abide, oğluna topraklarını muhafazayı vasiyet ettiğini belirtti.
Abide, “Bu topraklar bana babamın emanetiydi. Benden daha sonra da torunlarıma emanet olacak.” dedi.
“İsrail inşaat yapmamıza müsaade vermiyor”
Evini 1967 yılından evvel inşa ettiklerini tabir eden Abide, “Ben burada toprak sahibiyim lakin İsrail inşaat yapmamıza müsaade vermiyor. Etrafımda dünyanın farklı yerlerinden gelmiş yerleşimciler var; mesken, apartman yapıyorlar. İsrail uçakları fotoğrafladığı için konuta ek yapamıyoruz hiç bir biçimde.” diye konuştu.
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’da 250’den çok yasa dışı Yahudi yerleşim ünitesi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden 600 binden çok Yahudi yerleşimci, Batı Şeria’da işgal altında yaşayan Filistinliler için ömrü daha da sıkıntı hale getiriyor.
Uluslararası hukuka nazaran, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim üniteleri yasa dışı kabul ediliyor.