Fenerbahçe kaptanı Altay Bayındır, kulüp televizyonunda yayınlanan 2022 yılının son Günün Röportajı programında açıklamalarda bulundu. Yeni yılla ilgili beklentilerini aktaran Altay, dönem değerlendirmesi ve taraftarların takviyesiyle ilgili konuştu. Yeni yılla ilgili dileklerini aktaran Altay, “Geride bıraktığımız senelerımızdan hayli daha uygunlarını gelecek yıl ve daha sonraki senelerda daima birlikte yaşarız inşallah. Uygunuyla kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakıyoruz. Olumlu, olumsuz biroldukça şey yaşandı. İnşallah önümüzdeki yıl, olumlulardan aldığımız güçle olumlu düşünerek bundan daha sonraki yıllar da sağlıklı, hoş bir mantaliteyle geçireceğimiz kaç memnun yılların başlangıcı olur. yıllardır gayret ediyoruz. Uzun müddettir hasret duyduğumuz bir durum kelam konusu. İnşallah bu sene tüm emeklerimizin, çabamızın, alanda gözüken, gözükmeyen, Samandıra’da çalışan, gecesi, gündüzü olmayıp grup için, başarımız için gayret eden her insanın meyvesini aldığı bir dönem olur. Yeni yılla ilgili tek beklentim bu” diye konuştu.
“100. yılda şampiyonluk en çok bize yakışır”
Sezonun şu ana kadarki süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan 24 yaşındaki kaleci, “Çok hoş bir beraberlik oluştu, bilhassa bu sene. Benim 4. yılım lakin bu sene daha farklı, daha güzel bir hava var müspet anlamdı. Herkes sevinçli, herkes ne vakit güleceğini, ne vakit önemli olacağını ayırt ediyor. Çok düzgün bir hocamız var, fazlaca âlâ bir teknik takımımız var. ötürüsıyla onlar saha ortasında bize fazlaca şey katıyor. Bizler de bunları alana yansıttığımız vakit hoş sonuçlar alıyoruz. Ancak bu futbol, kimi vakit kimi şeyler istediğin üzere gitmiyor. Kazandığımız vakit memnunuz. Bunun devam etmesi için hepimiz uğraş veriyoruz. Kıymetli olan her maçı final niteliğinde, her maçın değerini, ciddiyetini bilir biçimde idmanlarda da tıpkı biçimde çabaya devam edeceğiz futbolcular olarak. Dönem sonu da sakatlıksız, kimsenin rahatsızlık yaşamadığı yeterli bir dönem olur; bu emeklerin meyvesini inşallah dönem sonu hoş bir sonuçla alırız. Önümüzde birfazlaca maç var. Keza birfazlaca maç da oynayarak buraya geldik. Bir Dünya Kupası ortası oldu ancak ondan evvel de fazlaca ağır bir trafiğimiz vardı. Lige en erken biz başladık. Avrupa maçlarımız, daima seyahatlerimiz İster istemez yorgunluklar üst üste binmişti. Dünya Kupası bize de yeterli geldi. Ancak çalışmalarımıza devam ettik. İnşallah bu hoş gidişat devam eder. Bizler sonuna kadar uğraş edeceğiz. 100. yılda da şampiyonluk en çok bize yakışır. Taraftarlarımızla her daim iç içe geçireceğimiz hoş vakit içinder olur inşallah” dedi.
“Hocamız bize birfazlaca şeyi gösteriyor”
Teknik Yönetici Jorge Jesus ve gruba kattığı olumlu havayla ilgili konuşan başarılı eldiven, “Negatif hiç bir şeyimiz yok. Ne vakit gülünmesi gerekiyor, ne vakit sevinçli olunması gerekiyor, ne vakit dersine önemli bir biçimde çalışman gerekiyor bunların ayrımını epeyce hoş yapıyor. Bizler de buna ahenk sağladığımız vakit her vakit sonuç alıyoruz. Bu epeyce kıymetli bir nüans. Hocamız bunu sağlıyor. Toplantılarda önemli ne gerekiyorsa konuşuyoruz, ortada ufak bir gülme esi de veriliyor. O da oyuncular için hoş oluyor. Her gün toplantı yapıyor, biroldukça şeyi konuşuyoruz. Saha ortasında de tıpkı biçimde hocamız bize biroldukça şeyi gösteriyor” halinde konuştu.
“Taraftarlarımız her vakit bize dayanak çıkmaya çalışıyorlar”
Fenerbahçe taraftarlarının dayanağı ve vakit zaman yaşanan aksiliklere da değinen Altay Bayındır, “Teknik-taktik manasındaki davranışlar haricinde yüreğimizi, hissiyatlarımızı, hissettiklerimizi içten dört dörtlük bir güç olarak alana verdiğimiz vakit taraftarlarımız bunu görüyor ve her vakit bize dayanak çıkmaya çalışıyorlar. kimi vakit aksilikler olağan. Yola sağlıklı biçimde devam etmek ismine olumlu bakmak gerekiyor. Kazandığımız vakit ufak tefek problemler da ortadan kalkabiliyor. Olaya bakış açın epey değerli. Büyük bir şey yaşasan bile o olayı küçük bir hale getirebiliyorsun. Rastgele bir hissiyatın olsa bile olumlama yaparak kafanda sağlıklı bir yere çekebiliyorsun. Bizler de yaşadığımız aksilikler karşısında bunu yapıyoruz” sözlerini kullandı.
“Sağlıklı ve müspet bakarak emin bir biçimde yoluna devam etmek gerekiyor”
Olumsuzlukların hayatın her alanında olduğuna ve olumlu bir bakış açısıyla bakarak yoluna devam etmek gerektiğine değinen ulusal kaleci, “Olumsuzluklar her vakit olacaktır. Ufak tefek sakatlıklar oluyor. Yaşadığının olumsuz tarafını düşünerek yaşadığınızda daha epeyce büyütüyorsun. Yalnızca sakatlıkta değil, hayatında yaşadığın aksiliklerde da oluyor. Bu da senin performansını, hayatını etkileyebiliyor. Bizler de insanız, buna kapılabiliyoruz. Olmayan şeylerle baş yormak değil de sıhhatle ilgili, nefes alabiliyorsan ne memnun sana. Hastaneye gittiğinde insanların neler yaşadığını gorebiliyorsun. O yüzden olumlu, olumsuz ne yaşarsan yaşa şükretmek gerekiyor. Sağlıklı ve olumlu bakarak emin bir biçimde yoluna devam etmek gerekiyor. bu türlü baktığında bir yerde kırılma noktası oluyor ve tam bilakis dönerek kimi şeyler istediğin üzere oluyor. Biz de o denli bakmaya çalışıyoruz. İnşallah bundan daha sonra da o denli olur” diye konuştu.
“İnşallah verdiğimiz uğraşın karşılığını dönem sonu daima bir arada alırız”
Takım olma şuuruyla hareket ettiklerini ve verdikleri çabanın dönem sonunda şampiyonluk ile taçlanmasını istediklerini lisana getiren Kaptan Altay Bayındır, “Bizler futbolcularız, bizim işimiz alana odaklanmak. Az evvel söylemiş olduğim üzere aksiliklere takıldığın vakit kimi şeylerde olumsuz gidiyor. Yapmamız gerekenler muhakkak. Alanda formanın tartısını bilerek, sonuna kadar uğraş etmemiz, muvaffakiyet elde etmeye çalışmamız. Bunu da insanlara, herkese hissettirmemiz; bundan güç almamız gerekiyor. Dışarıda olan aksilikler ya da öbür maçlarla alakalı aksiliklere baş yorarak değil, yalnızca saha ortasında, Samandıra’da çalışıyoruz. Maç maç bakmamız gerekiyor. 5 hafta daha sonra, 2 hafta daha sonra, bu biçimde bir şey yok. Ligimizde her maçın konsepti farklı. Âlâ oyunculardan oluşan bir ligde çaba ediyoruz. Bizler de Fenerbahçeyiz. Her ekip, Fenerbahçe ekibi ile maç yapacağını bilir ve o konsantrasyonla geliyor. Bizler her maç en az onlar kadar konsantre olmanın şuuruyla hareket ediyoruz. Keza o denli yapıyoruz. Bizim yapmamız gereken yalnızca odaklı, kulak tıkalı, işini yapmaya çalışan bir küme, birbirine kenetlenmiş ki, burada herkes birbiriyle epeyce âlâ. Farklı ayrım olmaksızın, herkes tam bir grup olmuş durumda. Herkes birbiriyle fikirlerini, niyetlerini paylaşıyor. Ben de 4 yıldır buradayım. Her hususta elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz. Herkes olumlu, bakış açısı olumlu. Bu olumlu gidişatın ve beraberliğin kararında da en değerlisi bundan daha sonraki vereceğimiz çabanın kararında hoş bir sonuç alırız, taraftarlarımızla bir arada. Önümüzde daha fazlaca maç var. Bizim odağımız yalnızca o hafta oynayacağımız maç. Öteki hiç bir şey değil. Dönem sonu için gayret veriyoruz doğal ki de yapmamız gerekenlerin şuuru ile hareket ediyoruz. Bulmaca üzere küçük küçük gerçek yerleştirmen gerekiyor ki en sonunda puzzle’da sağlıklı çerçeve oluşsun. Buna odaklıyız. Konuşmalarımız daima bu istikamette. İnşallah dönem sonu verdiğimiz gayretin, bugüne kadar ki ve bugünden daha sonraki vereceğimiz gayretin karşılığını daima birlikte alırız ve özlediğimiz, hasretle beklediğimiz Cumhuriyetimizin 100. yılında şampiyonluğa daima birlikte ulaşırız. Bunun için gayret vereceğiz” açıklamasında bulundu.
“Önemli olan gayret etmek ve ruhen, kalben hissetmek”
Maç kazanmanın ya da kaybetmenin ötesinde değerli olanın alandaki uğraş ve ruh olduğuna değinen Bayındır, “Kaybettiğimiz vakit kamuoyunda hazır bekleyen biroldukca insan var ya da makûs geçen bir maçtan daha sonra birfazlaca hazır insan var. Onların konuşması, yazdığı, çizdiği, söylemiş olduği çok olağan. İnsan kendi kapasitesini her vakit yaptıklarıyla belirleyen bir varlıktır. Maç kazanırız, kaybederiz; değerli olan alanda teknik, taktik haricindeki şeyden bahsediyorum. Gayret etmek! Ruhen, kalben hissetmek yani nasıl ki taraftarlarımız gol kaçtığında onu hissediyorsa bizler alanda onların daha fazlasıyız. Konsantre olmuş bir biçimde çaba etmeye, müspet manada kendimizi vermeye çalışıyoruz. Spekülasyonlarla ilgili hususta ise bizim kulağımız büsbütün kapalı. Ben epeyce fazla artık ne televizyonu açan bir beşerim, ne haber ne vs. Kulağımız tıkalı, alana odaklı, yapmamız gereken şey muhakkak. Kaldı ki olumsuz şeyler de yaşanabilir gidişatta lakin kıymetli olan gemiyi yanaştırmak. Biz buna odaklı bir biçimde gayret edeceğiz. Şunu da söylemek istiyorum; maç kazandığımızda da epeyce büyük bir olumlu konuşmalar oluyor. Açıkçası işin özeti şu biçimde rehavete kapılmamak lazım. Her manada rehavete kapılmamak lazım. İşinin ciddiyetinin şuurunda, kazansan da kaybetsen de her vakit dört dörtlük çalışmaya, uğraşa sonuna kadar devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
“Fenerbahçe’miz, her kulvarda elinden geleni gösterir”
Fenerbahçe’nin büyüklüğüne vurgu yapan Altan Bayındır, “Fenerbahçe’miz büyük bir topluluktur. Fenerbahçe’miz, her kulvarda elinden geleni gösterir. Bizim gayemiz gidebildiğimiz yere kadar gidelim değil, ortada başarılacak bir durum kelam hususuysa onu sonuna kadar götürmektir. Biz, Avrupa Ligi, Türkiye Kupası ya da Lig ayrımı yapan bir ekip değiliz. Bizim maçlarımız var. Maç maç gidiyoruz. Her maça dört dörtlük odaklamış biçimde çıkıyoruz. Bizim her yerde başarılı olmaya muhtaçlığımız var ve bunu yapabilecek kapasitemiz de var. Örneğin kümeler belirtildiğında diğer bir sıfattaydık ancak önder çıktık. Rennes maçında geriye düşüp tekrar geri döndük ki bunlar da grup olma duygusu, ruhu ismine hayli kıymetli şeyler. Bizim için kıymetli olan saha ortasında bundan daha sonraki süreç için vereceğimiz gayret. Biz, buna odaklı bir biçimdeyiz. Alacağımız galibiyetlerle de topluluğumuz bütünleşiyor, bunların da şuurundayız. Mart ayında Avrupa Ligi yine başlayacak, onu da heyecanla bekliyoruz. Bu maçları en sağlıklı, en hoş, en kuvvetli biçimde geçebilmek, aşabilmek, Fenerbahçe’mize yakışır bir futbol oynamak ismine ki hocalarımız da ellerinden geleni yapıyorlar. İnşallah oynayacağımız maçları en sağlıklı, en hoş biçimde bitiririz. Fenerbahçe’mizi hak ettiği, olması gereken yerlere bu hoş beraberlikle, daima birlikte çıkaracağız” biçiminde konuştu.
“Şu an prestijiyle hoş giden bir gidişatımız var”
Teknik Yönetici Jorge Jesus’un oyuncu kümesiyle olan müspet diyaloğuna değinen 24 yaşındaki kaleci, şunları söylemiş oldu:
“Hocamız fazlaca deneyimli bir insan, epey şeyin farkında. kimi vakit birfazlaca şeyi farklı bir bakış açısıyla da bakıp bakılırsabilen bir insan. Bu hususta da bize her vakit yardımcı olan, dayanak olan, gördüğü yanlışları uygun bir lisanla söyleyen bir insan. İkili bağları epey güzel. Oyuncularla her vakit konuşur, latife vakti latifesini yapar, ciddiyet vakti ciddiyetini korur. Oyuncuların his ve fikirleri açısından bunlar epeyce kıymetli şeyler. Şu an prestijiyle hoş giden bir gidişatımız var. Bunu sağlayan hocalarımız, hepimiz birlikte hareket ediyoruz. Profesyonel bir biçimde, nerede olduğumuzun şuurunda, ne yapmamız gerektiğinin şuurunda, alanda olduğumuzda ve hocamızın dediğini alanda teknik ve taktik haricinde hani bir güç vardır. Kimi kadrolar teknik ve taktik manada hayli yeterli değildir lakin onlar yüreğiyle oynar, çabasıyla bir şeyleri gösterirler. Kazanırlar, kaybederler ancak ‘Helal olsun, ne kadar âlâ uğraş ettiler’ derler. Değerli olan da bu bence. Ben her vakit bunun gerisinde olan bir beşerim. Bir şeyleri yapabilirsin, yapamazsın bu tartışılır, konuşulur lakin sen isteyerek ve odaklanarak alanda çaba ettiğin vakit bir biçimde bir meyve de veriliyor.”
“Biz, birlikte olduğumuz vakit farklı bir imaj ortaya seren bir takımız”
Açıklamalarının sonunda taraftarlara seslenen Altay Bayındır, “Taraftarımız bugüne kadar ellerinden geldiğince desteklediler. Onlar da ellerinden geleni yapıyorlar. şimdi her maç stadımız ful oluyor. Farklı bir sevgi, farklı bir fikir Biz de stadımıza gelen, bizi canı gönülden destekleyen taraftarlarımıza sevinç hissini tattırabilmek için alanda elimizden gelen çabayı yapıyoruz. Kıymetli olan beraberlik. hiç bir futbolcu alana yenilmek için çıkmaz, hiç bir futbolcu alana makûs oynamak için çıkmaz. Alanda 11 kişi var, gerisinde da büyük bir taraftar kitlesi var. Ne olursa olsun pas yanılgısı olabilir, kusur olabilir, yanlış olabilir. beraberlik bu demektir. Aile olmak budur. Örneğin çocuğun kusur yaptı diye onu atamazsın ya da birisi yanılgı yaptı diye onu dışlayamazsın. Lakin onu düzeltmek için kenetlenirsin, ruhu hissedersin, damarlarında hissedersin, tüylerin diken diken olur ve o hissiyatı verirsin. Bu da alandaki oyunculara daha büyük bir güç verir. Bütün oyuncular için konuşuyorum ki o güçle, o sinerjiyle oynamak farklı bir his. Taraftarlarımız yapabilecekleri her şeyi yapıyorlar, yapmaya da devam etsinler. Biz, beraberyken hoşuz. Biz, bir arada olduğumuz vakit farklı bir imaj ortaya seren bir ekibiz. Zira biz büyük bir topluluğuz. Kenetlendiğimiz vakit apayrı şeyler yaşatabilecek potansiyelimiz var. Geçmişte de bunu birfazlaca defa gösterdik. bir arada olduğumuz sürece inşallah sağlıklı bir biçimde gideceğiz ve aşamayacağımız pürüzün olduğunu düşünmüyorum. Her vakit dayanak diyorum. her insanın de yeni yılını tüm içtenliğimle kutluyorum. İnşallah hepimiz için sağlıklı, huzurlu kaç memnun yıllar olur” diyerek kelamlarını tamamladı.
Okumaya devam et...
“100. yılda şampiyonluk en çok bize yakışır”
Sezonun şu ana kadarki süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan 24 yaşındaki kaleci, “Çok hoş bir beraberlik oluştu, bilhassa bu sene. Benim 4. yılım lakin bu sene daha farklı, daha güzel bir hava var müspet anlamdı. Herkes sevinçli, herkes ne vakit güleceğini, ne vakit önemli olacağını ayırt ediyor. Çok düzgün bir hocamız var, fazlaca âlâ bir teknik takımımız var. ötürüsıyla onlar saha ortasında bize fazlaca şey katıyor. Bizler de bunları alana yansıttığımız vakit hoş sonuçlar alıyoruz. Ancak bu futbol, kimi vakit kimi şeyler istediğin üzere gitmiyor. Kazandığımız vakit memnunuz. Bunun devam etmesi için hepimiz uğraş veriyoruz. Kıymetli olan her maçı final niteliğinde, her maçın değerini, ciddiyetini bilir biçimde idmanlarda da tıpkı biçimde çabaya devam edeceğiz futbolcular olarak. Dönem sonu da sakatlıksız, kimsenin rahatsızlık yaşamadığı yeterli bir dönem olur; bu emeklerin meyvesini inşallah dönem sonu hoş bir sonuçla alırız. Önümüzde birfazlaca maç var. Keza birfazlaca maç da oynayarak buraya geldik. Bir Dünya Kupası ortası oldu ancak ondan evvel de fazlaca ağır bir trafiğimiz vardı. Lige en erken biz başladık. Avrupa maçlarımız, daima seyahatlerimiz İster istemez yorgunluklar üst üste binmişti. Dünya Kupası bize de yeterli geldi. Ancak çalışmalarımıza devam ettik. İnşallah bu hoş gidişat devam eder. Bizler sonuna kadar uğraş edeceğiz. 100. yılda da şampiyonluk en çok bize yakışır. Taraftarlarımızla her daim iç içe geçireceğimiz hoş vakit içinder olur inşallah” dedi.
“Hocamız bize birfazlaca şeyi gösteriyor”
Teknik Yönetici Jorge Jesus ve gruba kattığı olumlu havayla ilgili konuşan başarılı eldiven, “Negatif hiç bir şeyimiz yok. Ne vakit gülünmesi gerekiyor, ne vakit sevinçli olunması gerekiyor, ne vakit dersine önemli bir biçimde çalışman gerekiyor bunların ayrımını epeyce hoş yapıyor. Bizler de buna ahenk sağladığımız vakit her vakit sonuç alıyoruz. Bu epeyce kıymetli bir nüans. Hocamız bunu sağlıyor. Toplantılarda önemli ne gerekiyorsa konuşuyoruz, ortada ufak bir gülme esi de veriliyor. O da oyuncular için hoş oluyor. Her gün toplantı yapıyor, biroldukça şeyi konuşuyoruz. Saha ortasında de tıpkı biçimde hocamız bize biroldukça şeyi gösteriyor” halinde konuştu.
“Taraftarlarımız her vakit bize dayanak çıkmaya çalışıyorlar”
Fenerbahçe taraftarlarının dayanağı ve vakit zaman yaşanan aksiliklere da değinen Altay Bayındır, “Teknik-taktik manasındaki davranışlar haricinde yüreğimizi, hissiyatlarımızı, hissettiklerimizi içten dört dörtlük bir güç olarak alana verdiğimiz vakit taraftarlarımız bunu görüyor ve her vakit bize dayanak çıkmaya çalışıyorlar. kimi vakit aksilikler olağan. Yola sağlıklı biçimde devam etmek ismine olumlu bakmak gerekiyor. Kazandığımız vakit ufak tefek problemler da ortadan kalkabiliyor. Olaya bakış açın epey değerli. Büyük bir şey yaşasan bile o olayı küçük bir hale getirebiliyorsun. Rastgele bir hissiyatın olsa bile olumlama yaparak kafanda sağlıklı bir yere çekebiliyorsun. Bizler de yaşadığımız aksilikler karşısında bunu yapıyoruz” sözlerini kullandı.
“Sağlıklı ve müspet bakarak emin bir biçimde yoluna devam etmek gerekiyor”
Olumsuzlukların hayatın her alanında olduğuna ve olumlu bir bakış açısıyla bakarak yoluna devam etmek gerektiğine değinen ulusal kaleci, “Olumsuzluklar her vakit olacaktır. Ufak tefek sakatlıklar oluyor. Yaşadığının olumsuz tarafını düşünerek yaşadığınızda daha epeyce büyütüyorsun. Yalnızca sakatlıkta değil, hayatında yaşadığın aksiliklerde da oluyor. Bu da senin performansını, hayatını etkileyebiliyor. Bizler de insanız, buna kapılabiliyoruz. Olmayan şeylerle baş yormak değil de sıhhatle ilgili, nefes alabiliyorsan ne memnun sana. Hastaneye gittiğinde insanların neler yaşadığını gorebiliyorsun. O yüzden olumlu, olumsuz ne yaşarsan yaşa şükretmek gerekiyor. Sağlıklı ve olumlu bakarak emin bir biçimde yoluna devam etmek gerekiyor. bu türlü baktığında bir yerde kırılma noktası oluyor ve tam bilakis dönerek kimi şeyler istediğin üzere oluyor. Biz de o denli bakmaya çalışıyoruz. İnşallah bundan daha sonra da o denli olur” diye konuştu.
“İnşallah verdiğimiz uğraşın karşılığını dönem sonu daima bir arada alırız”
Takım olma şuuruyla hareket ettiklerini ve verdikleri çabanın dönem sonunda şampiyonluk ile taçlanmasını istediklerini lisana getiren Kaptan Altay Bayındır, “Bizler futbolcularız, bizim işimiz alana odaklanmak. Az evvel söylemiş olduğim üzere aksiliklere takıldığın vakit kimi şeylerde olumsuz gidiyor. Yapmamız gerekenler muhakkak. Alanda formanın tartısını bilerek, sonuna kadar uğraş etmemiz, muvaffakiyet elde etmeye çalışmamız. Bunu da insanlara, herkese hissettirmemiz; bundan güç almamız gerekiyor. Dışarıda olan aksilikler ya da öbür maçlarla alakalı aksiliklere baş yorarak değil, yalnızca saha ortasında, Samandıra’da çalışıyoruz. Maç maç bakmamız gerekiyor. 5 hafta daha sonra, 2 hafta daha sonra, bu biçimde bir şey yok. Ligimizde her maçın konsepti farklı. Âlâ oyunculardan oluşan bir ligde çaba ediyoruz. Bizler de Fenerbahçeyiz. Her ekip, Fenerbahçe ekibi ile maç yapacağını bilir ve o konsantrasyonla geliyor. Bizler her maç en az onlar kadar konsantre olmanın şuuruyla hareket ediyoruz. Keza o denli yapıyoruz. Bizim yapmamız gereken yalnızca odaklı, kulak tıkalı, işini yapmaya çalışan bir küme, birbirine kenetlenmiş ki, burada herkes birbiriyle epeyce âlâ. Farklı ayrım olmaksızın, herkes tam bir grup olmuş durumda. Herkes birbiriyle fikirlerini, niyetlerini paylaşıyor. Ben de 4 yıldır buradayım. Her hususta elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz. Herkes olumlu, bakış açısı olumlu. Bu olumlu gidişatın ve beraberliğin kararında da en değerlisi bundan daha sonraki vereceğimiz çabanın kararında hoş bir sonuç alırız, taraftarlarımızla bir arada. Önümüzde daha fazlaca maç var. Bizim odağımız yalnızca o hafta oynayacağımız maç. Öteki hiç bir şey değil. Dönem sonu için gayret veriyoruz doğal ki de yapmamız gerekenlerin şuuru ile hareket ediyoruz. Bulmaca üzere küçük küçük gerçek yerleştirmen gerekiyor ki en sonunda puzzle’da sağlıklı çerçeve oluşsun. Buna odaklıyız. Konuşmalarımız daima bu istikamette. İnşallah dönem sonu verdiğimiz gayretin, bugüne kadar ki ve bugünden daha sonraki vereceğimiz gayretin karşılığını daima birlikte alırız ve özlediğimiz, hasretle beklediğimiz Cumhuriyetimizin 100. yılında şampiyonluğa daima birlikte ulaşırız. Bunun için gayret vereceğiz” açıklamasında bulundu.
“Önemli olan gayret etmek ve ruhen, kalben hissetmek”
Maç kazanmanın ya da kaybetmenin ötesinde değerli olanın alandaki uğraş ve ruh olduğuna değinen Bayındır, “Kaybettiğimiz vakit kamuoyunda hazır bekleyen biroldukca insan var ya da makûs geçen bir maçtan daha sonra birfazlaca hazır insan var. Onların konuşması, yazdığı, çizdiği, söylemiş olduği çok olağan. İnsan kendi kapasitesini her vakit yaptıklarıyla belirleyen bir varlıktır. Maç kazanırız, kaybederiz; değerli olan alanda teknik, taktik haricindeki şeyden bahsediyorum. Gayret etmek! Ruhen, kalben hissetmek yani nasıl ki taraftarlarımız gol kaçtığında onu hissediyorsa bizler alanda onların daha fazlasıyız. Konsantre olmuş bir biçimde çaba etmeye, müspet manada kendimizi vermeye çalışıyoruz. Spekülasyonlarla ilgili hususta ise bizim kulağımız büsbütün kapalı. Ben epeyce fazla artık ne televizyonu açan bir beşerim, ne haber ne vs. Kulağımız tıkalı, alana odaklı, yapmamız gereken şey muhakkak. Kaldı ki olumsuz şeyler de yaşanabilir gidişatta lakin kıymetli olan gemiyi yanaştırmak. Biz buna odaklı bir biçimde gayret edeceğiz. Şunu da söylemek istiyorum; maç kazandığımızda da epeyce büyük bir olumlu konuşmalar oluyor. Açıkçası işin özeti şu biçimde rehavete kapılmamak lazım. Her manada rehavete kapılmamak lazım. İşinin ciddiyetinin şuurunda, kazansan da kaybetsen de her vakit dört dörtlük çalışmaya, uğraşa sonuna kadar devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
“Fenerbahçe’miz, her kulvarda elinden geleni gösterir”
Fenerbahçe’nin büyüklüğüne vurgu yapan Altan Bayındır, “Fenerbahçe’miz büyük bir topluluktur. Fenerbahçe’miz, her kulvarda elinden geleni gösterir. Bizim gayemiz gidebildiğimiz yere kadar gidelim değil, ortada başarılacak bir durum kelam hususuysa onu sonuna kadar götürmektir. Biz, Avrupa Ligi, Türkiye Kupası ya da Lig ayrımı yapan bir ekip değiliz. Bizim maçlarımız var. Maç maç gidiyoruz. Her maça dört dörtlük odaklamış biçimde çıkıyoruz. Bizim her yerde başarılı olmaya muhtaçlığımız var ve bunu yapabilecek kapasitemiz de var. Örneğin kümeler belirtildiğında diğer bir sıfattaydık ancak önder çıktık. Rennes maçında geriye düşüp tekrar geri döndük ki bunlar da grup olma duygusu, ruhu ismine hayli kıymetli şeyler. Bizim için kıymetli olan saha ortasında bundan daha sonraki süreç için vereceğimiz gayret. Biz, buna odaklı bir biçimdeyiz. Alacağımız galibiyetlerle de topluluğumuz bütünleşiyor, bunların da şuurundayız. Mart ayında Avrupa Ligi yine başlayacak, onu da heyecanla bekliyoruz. Bu maçları en sağlıklı, en hoş, en kuvvetli biçimde geçebilmek, aşabilmek, Fenerbahçe’mize yakışır bir futbol oynamak ismine ki hocalarımız da ellerinden geleni yapıyorlar. İnşallah oynayacağımız maçları en sağlıklı, en hoş biçimde bitiririz. Fenerbahçe’mizi hak ettiği, olması gereken yerlere bu hoş beraberlikle, daima birlikte çıkaracağız” biçiminde konuştu.
“Şu an prestijiyle hoş giden bir gidişatımız var”
Teknik Yönetici Jorge Jesus’un oyuncu kümesiyle olan müspet diyaloğuna değinen 24 yaşındaki kaleci, şunları söylemiş oldu:
“Hocamız fazlaca deneyimli bir insan, epey şeyin farkında. kimi vakit birfazlaca şeyi farklı bir bakış açısıyla da bakıp bakılırsabilen bir insan. Bu hususta da bize her vakit yardımcı olan, dayanak olan, gördüğü yanlışları uygun bir lisanla söyleyen bir insan. İkili bağları epey güzel. Oyuncularla her vakit konuşur, latife vakti latifesini yapar, ciddiyet vakti ciddiyetini korur. Oyuncuların his ve fikirleri açısından bunlar epeyce kıymetli şeyler. Şu an prestijiyle hoş giden bir gidişatımız var. Bunu sağlayan hocalarımız, hepimiz birlikte hareket ediyoruz. Profesyonel bir biçimde, nerede olduğumuzun şuurunda, ne yapmamız gerektiğinin şuurunda, alanda olduğumuzda ve hocamızın dediğini alanda teknik ve taktik haricinde hani bir güç vardır. Kimi kadrolar teknik ve taktik manada hayli yeterli değildir lakin onlar yüreğiyle oynar, çabasıyla bir şeyleri gösterirler. Kazanırlar, kaybederler ancak ‘Helal olsun, ne kadar âlâ uğraş ettiler’ derler. Değerli olan da bu bence. Ben her vakit bunun gerisinde olan bir beşerim. Bir şeyleri yapabilirsin, yapamazsın bu tartışılır, konuşulur lakin sen isteyerek ve odaklanarak alanda çaba ettiğin vakit bir biçimde bir meyve de veriliyor.”
“Biz, birlikte olduğumuz vakit farklı bir imaj ortaya seren bir takımız”
Açıklamalarının sonunda taraftarlara seslenen Altay Bayındır, “Taraftarımız bugüne kadar ellerinden geldiğince desteklediler. Onlar da ellerinden geleni yapıyorlar. şimdi her maç stadımız ful oluyor. Farklı bir sevgi, farklı bir fikir Biz de stadımıza gelen, bizi canı gönülden destekleyen taraftarlarımıza sevinç hissini tattırabilmek için alanda elimizden gelen çabayı yapıyoruz. Kıymetli olan beraberlik. hiç bir futbolcu alana yenilmek için çıkmaz, hiç bir futbolcu alana makûs oynamak için çıkmaz. Alanda 11 kişi var, gerisinde da büyük bir taraftar kitlesi var. Ne olursa olsun pas yanılgısı olabilir, kusur olabilir, yanlış olabilir. beraberlik bu demektir. Aile olmak budur. Örneğin çocuğun kusur yaptı diye onu atamazsın ya da birisi yanılgı yaptı diye onu dışlayamazsın. Lakin onu düzeltmek için kenetlenirsin, ruhu hissedersin, damarlarında hissedersin, tüylerin diken diken olur ve o hissiyatı verirsin. Bu da alandaki oyunculara daha büyük bir güç verir. Bütün oyuncular için konuşuyorum ki o güçle, o sinerjiyle oynamak farklı bir his. Taraftarlarımız yapabilecekleri her şeyi yapıyorlar, yapmaya da devam etsinler. Biz, beraberyken hoşuz. Biz, bir arada olduğumuz vakit farklı bir imaj ortaya seren bir ekibiz. Zira biz büyük bir topluluğuz. Kenetlendiğimiz vakit apayrı şeyler yaşatabilecek potansiyelimiz var. Geçmişte de bunu birfazlaca defa gösterdik. bir arada olduğumuz sürece inşallah sağlıklı bir biçimde gideceğiz ve aşamayacağımız pürüzün olduğunu düşünmüyorum. Her vakit dayanak diyorum. her insanın de yeni yılını tüm içtenliğimle kutluyorum. İnşallah hepimiz için sağlıklı, huzurlu kaç memnun yıllar olur” diyerek kelamlarını tamamladı.
Okumaya devam et...