Spor Toto Üstün Lig’in 11. haftasında Fenerbahçe, Kadıköy’de konuk ettiği Başakşehir’i 84. dakikada bulduğu golle 1-0 mağlup ederek liderlik koltuğuna oturdu. Sarı-lacivertli ekibe galibiyeti getiren kritik golü oyuna daha sonradan giren Diego Rossi 84. dakikada attı.
İLKLER YAŞANDI
Süper Lig’de geride kalan 11 haftada oynadığı 10 maçta 7. sefer alandan galip ayrılan Fenerbahçe, birinci defa arka arda 3 galibiyet aldı. Jorge Jesus’un ekibi son 6 maçın 5’inde kalesini gole kapatmayı başardı. Diego Rossi, Ocak 2017’den bu yana Fenerbahçe formasıyla Başakşehir’e ceza alanı haricinden gol atan birinci Fenerbahçeli futbolcu oldu.
Ligin en az gol yiyen ekibi Başakşehir ise deplasmanda birinci kere mağlup oldu. Emre Belözoğlu’nun kadrosu iki hafta evvel konutunda Sivasspor’a kaybetmiş ve dönemin birinci yenilgisini almıştı.
BAŞAKŞEHİR’İN EN ETKİSİZ MAÇI
Opta datalarına nazaran Başakşehir bu dönem rakip akip ceza alanında topla en az buluştuğu (6), en az şut çektiği (3) ve en düşük gol beklentisinde kaldığı (0.32 xG) Harika Lig maçını Fenerbahçe’ye karşı oynadı.
Hürriyet müellifleri Uğur Meleke ve Fırat Aydınus, Fenerbahçe – Başakşehir maçını köşelerinde kıymetlendirdi.
FIRAT AYDINUS: GALİBİYETİ GETİREN SİHİRLİ DOKUNUŞLAR
Fenerbahçe son 15 dakikadaki ataklarla kazandı.
İlk 10 hafta sonunda ligde en çok gol atan ve meskeninde mağlup olmayan Fenerbahçe ile en az gol yiyen ve deplasman mağlubiyeti olmayan Başakşehir’in bir öbür kıymetli istatistiği, bu dönem en çok sayıda resmi maç oynayan iki grup olmalarıydı. Ayrıyeten bana bakılırsa şu an ligdeki en formda iki teknik adamın müsabakasıydı. Jorge Jesus’un devamlı rotasyon uyguladığı Fenerbahçe’de her ne kadar eksiklikler hayli aranmasa da Ndayishimiye’nin yokluğu Başakşehir için epey kıymetli eksikti.
BASKIYA KARŞI UZUN TOP
Fenerbahçe, bilinen ve beklenen baskıyla başladı oyuna. Başakşehir bu baskıyı geride pas yaparak değil Okaka’ya atılan uzun toplarla kırmayı planlamıştı. Bu da vakit zaman Gustavo-Okaka ve Serdar Aziz-Okaka eşleşmelerinde nefes kesici çabalar yaşanmasına yol açtı.
Başakşehir düşündüğü oyun formatı paralelinde birinci tehlikeyi Lincoln-Szalai kanadından Traore ile buldu; Ferdi kademeye girerek golü engelledi. 6 dakika daha sonra bir daha Traore bir daha tıpkı kanattan tehlike yaşattı.
Dakikalar 32’yi gösterirken Batshuayi’nin baş şutu Fenerbahçe’nin birinci yarıda yakaladığı en değerli gol durumu oldu. İsmail’in olması birinci 45 dakikada Crespo’nun gol bölgelerinde daha fazla sahneye çıkmasını sağladı.
BELÖZOĞLU düzgün Tahlil ETMiŞTi
İlk yarı özeti şuydu: Fenerbahçe’yi güzel tahlil eden Emre Belözoğlu, kanatları kullanarak sonuca gitmek istedi. Bilhassa Traore ile Fenerbahçe’nin sol tarafına güç anlar yaşattı. 30. dakikadan daha sonra Fenerbahçe durum manasında yavaş yavaş dengeyi kurdu ve kanatlardan ortalarla tehlike yarattı. Bu ortalarda Batshuai ve Valencia’nın baş vuruşları tesirli oldu. Serdar Gürler ve Traore tehdidi, Ferdi ile Lincoln’ün ataklara katılmalarına mahzur oldu.
RAKiP KALEYi ABLUKA ALTINA ALDI
İkinci devreye iki grup da taktiksel olarak birebir anlayışla başladı. Birinci tehlikeli durum bir daha Traore’nin vuruşu ile Başakşehir adınaydı. daha sonrasında Fenerbahçe atak daha baskılı oyununu rakibine kabul ettirdi. Jesus’un İsmail-Arao zarurî değişikliğinin ardından atak çizgisinde üç oyuncu birden değiştirmesi golü ne kadar istediğinin göstergesiydi. Bu değişikliklerden daha sonra oyundan düşen Başakşehir karşısında Fenerbahçe rakip kaleyi adeta ablukaya aldı.
75. dakikadan daha sonra güya maç sarı lacivertliler için yeni başlamış üzereydi. Fenerbahçe asıl oyununu oynamaya başladı ve bu baskı Rossi’nin hoş gol ile taçlandırdı. 75’te Jesus’un 84’te Rossi’nin ve 90+3’te Altay’ın sihirli dokunuşları Fenerbahçe’yi galip getiren en değerli etkenler oldu.
UĞUR MELEKE: BİR TREND BELİRLEYİCİ OLARAK JORGE JESUS
Portekizli teknik adam ezber bozmaya devam ediyor.
20 Temmuz’da dönemi açan iki ekibin 90 günde çıktıkları 20’nci karşılaşmaydı bu. İki ekip da ligde şampiyonluk yarışı veriyorlar, Avrupa’da kümelerinde namağlup önderler. O yüzden sanırım dünkü maçın birinci 75 dakika boyunca yüksek vitese ulaşmamasını bu biçimde açıklamak zorunda kalacağız. Dün Kadıköy’de birinci 75 dakika boyunca fazlacaça çarpışma-mücadele, az konum izledik maalesef. Bilhassa Başakşehir’in ekstra pragmatik taktiğiyle 75 dakika boyunca vadettiğinin altında kaldı bu büyük maç.
Fenerbahçe maça motamot Ankaragücü önünde olduğu üzere 3-5-2 ile başladı; İrfan sağ, Crespo sol iç rolünde oynadılar. Aslında birinci 75’e kadar da topa daha fazla sahip olan, rakip yarı alanda daha fazla gözüken taraf sarı-lacivertlilerdi. 75’e kadar Fenerbahçe rakip ceza alanında topa 25 sefer dokunurken, Başakşehir yalnızca 4’te kalmıştı. Yani şayet boksta olduğu üzere bir ‘yan hakem oylaması’ olsa daha müspet oynayan taraf Fenerbahçe’ydi o kısımda de.
OYUNUN RiTMiNi DEĞiŞTiRDiLER
Ancak futbol boks değil. Kazanmak için gol atmalısınız. Bu noktada da Jesus devreye girdi esasen. 75’te oyuna gol talihi olan üç futbolcu birden sürdü; Pedro, Rossi ve Emre’yi. Gol gelmedilk evvelki 120 saniye ortasında Emre’nin driplingle Lincoln’e hazırladığı bir durum var. Pedro’nun kuvvetli presi. Arao’nun kazandığı topla yaptığı asist. Ve Rossi’nin bu dönem ligde penaltı haricinde hiç gol yememiş Volkan’ı mağlup eden şutu…
Yani Jesus’un daha sonradan oyuna soktuğu 4 adam, 82-84 ortası oyunun ritmini değiştirdiler. kararında da gol geldi aslına bakarsanız.
iDEAL 25’iN 4’ÜYLE MAÇI ÇEViRDi
Jesus yalnızca bir teknik yönetici değil. Ecnebilerin tabiriyle bir ‘trendsetter’. Trend belirleyici yani… Türkiye’ye geldiğinden beri trend belirliyor, ezber bozuyor. “Sadece küçük kadrolar haftada bir maç yaparlar” dedi evvel. Akabinde üçlü-dörtlü savunma tartışmasını gülünç hale getirdi. Zira hiç bir şey fark etmiyordu onun grubunda. Bu ortada ‘ideal 11’ kavramını çöpe atıp bir ‘ideal 25’ yarattı Kadıköy’de. Ve dün o ülkü 25’ten dördünü oyuna sokup çevirdi maçı. Hakikaten şu üç ayda telaffuzları ve hareketleriyle fazlaca büyük saygıyı hak etti Jorge Jesus.
Okumaya devam et...
İLKLER YAŞANDI
Süper Lig’de geride kalan 11 haftada oynadığı 10 maçta 7. sefer alandan galip ayrılan Fenerbahçe, birinci defa arka arda 3 galibiyet aldı. Jorge Jesus’un ekibi son 6 maçın 5’inde kalesini gole kapatmayı başardı. Diego Rossi, Ocak 2017’den bu yana Fenerbahçe formasıyla Başakşehir’e ceza alanı haricinden gol atan birinci Fenerbahçeli futbolcu oldu.
Ligin en az gol yiyen ekibi Başakşehir ise deplasmanda birinci kere mağlup oldu. Emre Belözoğlu’nun kadrosu iki hafta evvel konutunda Sivasspor’a kaybetmiş ve dönemin birinci yenilgisini almıştı.
BAŞAKŞEHİR’İN EN ETKİSİZ MAÇI
Opta datalarına nazaran Başakşehir bu dönem rakip akip ceza alanında topla en az buluştuğu (6), en az şut çektiği (3) ve en düşük gol beklentisinde kaldığı (0.32 xG) Harika Lig maçını Fenerbahçe’ye karşı oynadı.
Hürriyet müellifleri Uğur Meleke ve Fırat Aydınus, Fenerbahçe – Başakşehir maçını köşelerinde kıymetlendirdi.
FIRAT AYDINUS: GALİBİYETİ GETİREN SİHİRLİ DOKUNUŞLAR
Fenerbahçe son 15 dakikadaki ataklarla kazandı.
İlk 10 hafta sonunda ligde en çok gol atan ve meskeninde mağlup olmayan Fenerbahçe ile en az gol yiyen ve deplasman mağlubiyeti olmayan Başakşehir’in bir öbür kıymetli istatistiği, bu dönem en çok sayıda resmi maç oynayan iki grup olmalarıydı. Ayrıyeten bana bakılırsa şu an ligdeki en formda iki teknik adamın müsabakasıydı. Jorge Jesus’un devamlı rotasyon uyguladığı Fenerbahçe’de her ne kadar eksiklikler hayli aranmasa da Ndayishimiye’nin yokluğu Başakşehir için epey kıymetli eksikti.
BASKIYA KARŞI UZUN TOP
Fenerbahçe, bilinen ve beklenen baskıyla başladı oyuna. Başakşehir bu baskıyı geride pas yaparak değil Okaka’ya atılan uzun toplarla kırmayı planlamıştı. Bu da vakit zaman Gustavo-Okaka ve Serdar Aziz-Okaka eşleşmelerinde nefes kesici çabalar yaşanmasına yol açtı.
Başakşehir düşündüğü oyun formatı paralelinde birinci tehlikeyi Lincoln-Szalai kanadından Traore ile buldu; Ferdi kademeye girerek golü engelledi. 6 dakika daha sonra bir daha Traore bir daha tıpkı kanattan tehlike yaşattı.
Dakikalar 32’yi gösterirken Batshuayi’nin baş şutu Fenerbahçe’nin birinci yarıda yakaladığı en değerli gol durumu oldu. İsmail’in olması birinci 45 dakikada Crespo’nun gol bölgelerinde daha fazla sahneye çıkmasını sağladı.
BELÖZOĞLU düzgün Tahlil ETMiŞTi
İlk yarı özeti şuydu: Fenerbahçe’yi güzel tahlil eden Emre Belözoğlu, kanatları kullanarak sonuca gitmek istedi. Bilhassa Traore ile Fenerbahçe’nin sol tarafına güç anlar yaşattı. 30. dakikadan daha sonra Fenerbahçe durum manasında yavaş yavaş dengeyi kurdu ve kanatlardan ortalarla tehlike yarattı. Bu ortalarda Batshuai ve Valencia’nın baş vuruşları tesirli oldu. Serdar Gürler ve Traore tehdidi, Ferdi ile Lincoln’ün ataklara katılmalarına mahzur oldu.
RAKiP KALEYi ABLUKA ALTINA ALDI
İkinci devreye iki grup da taktiksel olarak birebir anlayışla başladı. Birinci tehlikeli durum bir daha Traore’nin vuruşu ile Başakşehir adınaydı. daha sonrasında Fenerbahçe atak daha baskılı oyununu rakibine kabul ettirdi. Jesus’un İsmail-Arao zarurî değişikliğinin ardından atak çizgisinde üç oyuncu birden değiştirmesi golü ne kadar istediğinin göstergesiydi. Bu değişikliklerden daha sonra oyundan düşen Başakşehir karşısında Fenerbahçe rakip kaleyi adeta ablukaya aldı.
75. dakikadan daha sonra güya maç sarı lacivertliler için yeni başlamış üzereydi. Fenerbahçe asıl oyununu oynamaya başladı ve bu baskı Rossi’nin hoş gol ile taçlandırdı. 75’te Jesus’un 84’te Rossi’nin ve 90+3’te Altay’ın sihirli dokunuşları Fenerbahçe’yi galip getiren en değerli etkenler oldu.
UĞUR MELEKE: BİR TREND BELİRLEYİCİ OLARAK JORGE JESUS
Portekizli teknik adam ezber bozmaya devam ediyor.
20 Temmuz’da dönemi açan iki ekibin 90 günde çıktıkları 20’nci karşılaşmaydı bu. İki ekip da ligde şampiyonluk yarışı veriyorlar, Avrupa’da kümelerinde namağlup önderler. O yüzden sanırım dünkü maçın birinci 75 dakika boyunca yüksek vitese ulaşmamasını bu biçimde açıklamak zorunda kalacağız. Dün Kadıköy’de birinci 75 dakika boyunca fazlacaça çarpışma-mücadele, az konum izledik maalesef. Bilhassa Başakşehir’in ekstra pragmatik taktiğiyle 75 dakika boyunca vadettiğinin altında kaldı bu büyük maç.
Fenerbahçe maça motamot Ankaragücü önünde olduğu üzere 3-5-2 ile başladı; İrfan sağ, Crespo sol iç rolünde oynadılar. Aslında birinci 75’e kadar da topa daha fazla sahip olan, rakip yarı alanda daha fazla gözüken taraf sarı-lacivertlilerdi. 75’e kadar Fenerbahçe rakip ceza alanında topa 25 sefer dokunurken, Başakşehir yalnızca 4’te kalmıştı. Yani şayet boksta olduğu üzere bir ‘yan hakem oylaması’ olsa daha müspet oynayan taraf Fenerbahçe’ydi o kısımda de.
OYUNUN RiTMiNi DEĞiŞTiRDiLER
Ancak futbol boks değil. Kazanmak için gol atmalısınız. Bu noktada da Jesus devreye girdi esasen. 75’te oyuna gol talihi olan üç futbolcu birden sürdü; Pedro, Rossi ve Emre’yi. Gol gelmedilk evvelki 120 saniye ortasında Emre’nin driplingle Lincoln’e hazırladığı bir durum var. Pedro’nun kuvvetli presi. Arao’nun kazandığı topla yaptığı asist. Ve Rossi’nin bu dönem ligde penaltı haricinde hiç gol yememiş Volkan’ı mağlup eden şutu…
Yani Jesus’un daha sonradan oyuna soktuğu 4 adam, 82-84 ortası oyunun ritmini değiştirdiler. kararında da gol geldi aslına bakarsanız.
iDEAL 25’iN 4’ÜYLE MAÇI ÇEViRDi
Jesus yalnızca bir teknik yönetici değil. Ecnebilerin tabiriyle bir ‘trendsetter’. Trend belirleyici yani… Türkiye’ye geldiğinden beri trend belirliyor, ezber bozuyor. “Sadece küçük kadrolar haftada bir maç yaparlar” dedi evvel. Akabinde üçlü-dörtlü savunma tartışmasını gülünç hale getirdi. Zira hiç bir şey fark etmiyordu onun grubunda. Bu ortada ‘ideal 11’ kavramını çöpe atıp bir ‘ideal 25’ yarattı Kadıköy’de. Ve dün o ülkü 25’ten dördünü oyuna sokup çevirdi maçı. Hakikaten şu üç ayda telaffuzları ve hareketleriyle fazlaca büyük saygıyı hak etti Jorge Jesus.
Okumaya devam et...