Geride kalan Altay maçında en epey koşan oyuncuları olan Rahman Buğra’dan mahrum oynadıklarını belirten Arslan, “Adana Demirspor karşısında 13,5 kilometreleri yakalamıştık. Yerli yabancı kuralından dolayı Altay karşısında orta alanda en büyük eksiğimiz o oldu” dedi.
Bu hafta Üstün Lig’in en çok koşan grubu olan Kasımpaşa’ya karşı oynayacaklarını da anımsatan Arslan, “Benim hocalık dönemimde Kasımpaşa 125 kilometre koşarak Türkiye rekoru kırdı. Türkiye’nin en epeyce sprint atan, en çok koşan takımıyla oynayacağız. İdmanda oyuncuları uyardım. Şayet koşmazsanız iş kolay olmayacak. Biz idman ciddiyetine devam edeceğiz. Kimse bize maçı ikram etmeyecek. Biz kendimiz çabalamalıyız” sözlerine yer verdi.
Altay maçına baktıklarında haksızlığa uğradıklarını düşündüğünü de söz eden Arslan, “Ama futbolu yalnızca bununla açıklayamayız. Biz yalnızca hakeme bağlarsak yanlış yaparız. Biz teknik yöneticiler olarak grubun ne yapıp ne yapamadığına da bakarız. Birtakım oyuncular çıtanın epey altında kaldı. Hani daima maddi şeyler gündeme geliyor ancak tabi buna hürmet duyuyorum. Lakin saha da en az koşan kadro biziz. Fizikî özellik Altay maçında 117 ile 107 kilometre. Ortadaki 10 kilometre maçın skorunu belirledi. En berbatı sakatlanan oyuncular. Futbolcu protesto eder lakin egzersizde protesto olmaz. esasen 30 saniye oynamayarak protesto edildi. Lakin idman sizi maça yansıtacak ve geleceğinizi şekillendirecek. Biz idman tavizimizi vermiyoruz. Kimler çıkarsa onlarla çaba ediyoruz. Fakat Altay maçında yapılan haksızlıktan daha sonra grubun gardı düştü” diye konuştu.
“Hamlede geç kaldık”
Hafta sonu alanlarında karşılaşacakları Kasımpaşa maçına kazanmak için çıkacaklarını da belirten Teknik Yönetici Arslan, “Ciddiyetle savaşacağız. Hani sanatçı diyor ya; ‘Güz gülleri üzere hiç bahar yaşamadık. Ya sevmeyi bilmedim senelerca, ya sevmeye geç kaldık’, bizim sorunumuz bu. Biraz atılımda geç kaldık. Altay maçını kazansaydık, bu kadro atlamayı yapabilirdi. Yarış içerisinde sonuna kadar uğraş etmemiz lazım. Kasımpaşa’yı yenersek hala yarışın ortasında oluruz. Gruptaki moralsizliğin kaynağı şu an ‘Altay’a kaybettik her şey bitti’ niyeti. Futbolda hiç bir şey bitmiyor. Biliyorsunuz iki sene evvel düşme kaldırıldı. Hayat devam ettiği sürece bizim gayretimiz devam edecek” formunda konuştu.
Bir basın mensubunun ‘Türk futbolunun geleceği nereye gidiyor’ sorusuna da yanıt veren Arslan, “İyiye gitmesi için o işin ortasından gelmiş, ruhunu ortaya koyabilecek fedakar insanlara muhtaçlığımız var. Bu işin mayasını bilmeyenlerle daha sorunlu olabilir. Hakemlerin niye bakılırsavden alındığını, kurumlarımız daha şeffaf olup kamuoyuna açıklamak zorunda. bu biçimde karşı tarafa da karşılık hakkı doğar ve bu şeffaflık olur. İki tarafı da dinlememiz lazım. Asla şaibeden bahsedemeyiz. Ancak kurumlar içine kapandıkları ve açıklamadıkları sürece, her insanın başında soru işareti olur. Federasyonun, hakem komitesinin şeffaf yönetilip adaletli kararlar vermesi gerekir. Adalet kimseyi yaralamaz. Bir devlet bir millet adaletle ayakta kalır. Kurumlar da öyle” sözlerine yer verdi.
Okumaya devam et...
Bu hafta Üstün Lig’in en çok koşan grubu olan Kasımpaşa’ya karşı oynayacaklarını da anımsatan Arslan, “Benim hocalık dönemimde Kasımpaşa 125 kilometre koşarak Türkiye rekoru kırdı. Türkiye’nin en epeyce sprint atan, en çok koşan takımıyla oynayacağız. İdmanda oyuncuları uyardım. Şayet koşmazsanız iş kolay olmayacak. Biz idman ciddiyetine devam edeceğiz. Kimse bize maçı ikram etmeyecek. Biz kendimiz çabalamalıyız” sözlerine yer verdi.
Altay maçına baktıklarında haksızlığa uğradıklarını düşündüğünü de söz eden Arslan, “Ama futbolu yalnızca bununla açıklayamayız. Biz yalnızca hakeme bağlarsak yanlış yaparız. Biz teknik yöneticiler olarak grubun ne yapıp ne yapamadığına da bakarız. Birtakım oyuncular çıtanın epey altında kaldı. Hani daima maddi şeyler gündeme geliyor ancak tabi buna hürmet duyuyorum. Lakin saha da en az koşan kadro biziz. Fizikî özellik Altay maçında 117 ile 107 kilometre. Ortadaki 10 kilometre maçın skorunu belirledi. En berbatı sakatlanan oyuncular. Futbolcu protesto eder lakin egzersizde protesto olmaz. esasen 30 saniye oynamayarak protesto edildi. Lakin idman sizi maça yansıtacak ve geleceğinizi şekillendirecek. Biz idman tavizimizi vermiyoruz. Kimler çıkarsa onlarla çaba ediyoruz. Fakat Altay maçında yapılan haksızlıktan daha sonra grubun gardı düştü” diye konuştu.
“Hamlede geç kaldık”
Hafta sonu alanlarında karşılaşacakları Kasımpaşa maçına kazanmak için çıkacaklarını da belirten Teknik Yönetici Arslan, “Ciddiyetle savaşacağız. Hani sanatçı diyor ya; ‘Güz gülleri üzere hiç bahar yaşamadık. Ya sevmeyi bilmedim senelerca, ya sevmeye geç kaldık’, bizim sorunumuz bu. Biraz atılımda geç kaldık. Altay maçını kazansaydık, bu kadro atlamayı yapabilirdi. Yarış içerisinde sonuna kadar uğraş etmemiz lazım. Kasımpaşa’yı yenersek hala yarışın ortasında oluruz. Gruptaki moralsizliğin kaynağı şu an ‘Altay’a kaybettik her şey bitti’ niyeti. Futbolda hiç bir şey bitmiyor. Biliyorsunuz iki sene evvel düşme kaldırıldı. Hayat devam ettiği sürece bizim gayretimiz devam edecek” formunda konuştu.
Bir basın mensubunun ‘Türk futbolunun geleceği nereye gidiyor’ sorusuna da yanıt veren Arslan, “İyiye gitmesi için o işin ortasından gelmiş, ruhunu ortaya koyabilecek fedakar insanlara muhtaçlığımız var. Bu işin mayasını bilmeyenlerle daha sorunlu olabilir. Hakemlerin niye bakılırsavden alındığını, kurumlarımız daha şeffaf olup kamuoyuna açıklamak zorunda. bu biçimde karşı tarafa da karşılık hakkı doğar ve bu şeffaflık olur. İki tarafı da dinlememiz lazım. Asla şaibeden bahsedemeyiz. Ancak kurumlar içine kapandıkları ve açıklamadıkları sürece, her insanın başında soru işareti olur. Federasyonun, hakem komitesinin şeffaf yönetilip adaletli kararlar vermesi gerekir. Adalet kimseyi yaralamaz. Bir devlet bir millet adaletle ayakta kalır. Kurumlar da öyle” sözlerine yer verdi.
Okumaya devam et...