Futbol Kurulu’nda Uğur Meleke, Güntekin Onay ve Mehmet Arslan, dört büyüklerin son durumunu kıymetlendirdi.
İşte haftanın 6 sorusu ve yanıtları…
“BU Misyonları GEREĞİNDEN ÇOK SÜRATLİ ALDILAR LiGiN KALAN 9 HAFTASI iÇiN ENDiŞELiYiM”
1) Süper Lig’de yaşanan büyük hakem ihtilali daha sonrası derbiyi Atilla Karaoğlan, Alan ya-Fenerbahçe’yi de Volkan Bayarslan yönetti. Siz yeni hakem kümesinin ligin kalan 9 haftasını hasarsız atlatabileceğine inanıyor musunuz? Sizce nasıldı bu haftaki performans?
UĞUR MELEKE: ALTAY VE KOL, ŞAŞKINDI
Bu hakemlerin de rastgele bir günahı yok zatenız… Olağanda meslekleri epeyce daha farklı ve ortalama maçlarla ilerlemesi gerekirken bir anda kendilerini bu biçimde bir karışıklığın ortasında buldular. Ben bu hafta şimdi tüm maçları izledim. örneğin Adana Demir-Sivas maçında Çağdaş Altay’ın şaşkınlığı başroldeydi. Kayseri-Konya’yı yöneten Yasin Kol’da da gördüm o şaşkınlığı. Gereğinden fazlaca süratli aldılar bu bakılırsavleri. Ben telaşlıyım ligin kalan 9 haftasıyla ilgili.
GÜNTEKİN ONAY: SIKINTILAR YAŞANABİLİR
Çok bariz kusurlar görmedik. Tartışmalı konumlar oldu lakin hakemler gördüğünü çalmaya çalıştı. Adana Demirspor-Sivasspor maçını ise ne yazık ki Çağdaş Altay değil de VAR hakemi Halil Umut Meler yönetti. Kalan kritik haftalarda nitelik ve nicelik olarak problemlerin yaşanması kaçınılmaz gözüküyor
MEHMET ARSLAN: KiMSEYi KEYİFLİ EDEMEZLER
hiç bir hakem idaresi Türkiye’de liderleri, taraftarları ve hatta kelamda gazetecileri memnun etmez. Zira herkes kusursuz bir idare ve yanılgı yapılıyorsa da kendi lehine kusur yapılmasını istiyor. Hakem topluluğunda yaşanan aksilikleri bir yana bırakarak söylüyorum bunları. Küme düşme uğraşı de dahil, ben ligin bu hakemlerle sağlıklı bir biçimde bitirileceğini düşünüyorum. Natürel ki bu biraz da benim yaklaşımımla ilgili. Dedim ya her maçı hakem kararları üzerinden okumaya meraklı, özeleştiri yoksu nu kitleye bunu anlatmak güç.
“iSMAiL KARTAL’IN ZiRCiRLERi KIRMASI BiLE FENERBAHÇE’NiN uygun FUTBOL OYNAMASI iÇiN YETTi”
2) Fenerbahçe, Alanya deplasmanında ikinci yarının başında zorlanmasına karşın son kısımdaki üstün oyunuyla 3 puan kazandı. Son 5 maçta 13 puan toplayan sarı lacivertli kadronun çizgisini nasıl buluyorsunuz? İsmail Kartal sınıfı geçti mi?
UĞUR MELEKE: PEREiRA SiSTEMi UYMADI
Burada haftalarca Fenerbahçe’nin nitelikli bir takımının olduğunu, bu futbolcularla daha uygun bir oyun oynanabileceğini söz etmeye çalıştık. Gerçekten bu oyuncularla Emre Belözoğlu daha uygun bir futbol oynatmıştı. daha sonra Vitor Pereira geldi, apayrı bir stratejisi vardı ve uymadı bu takıma. İsmail Kartal’ın bir Jürgen Klopp ya da Pep Guardiola olmadığı ortada. Lakin grubun zincirlerini çözmesi bile yetti yeterli futbol için.
MEHMET ARSLAN: EN güzel TAKIM
Bakın açık söylüyorum; Türkiye’nin en âlâ takımına sahip grup Fenerbahçe. Sorun teknik adam sorunu da değil. O denli yansıtıldı ve Vitor Pereira gönderildi. halbuki sorun 38 maçlık bir sureci gerçek yönetebilmekti. Fenerbahçe idaresi bunu başaramadı. Ekibi ve teknik adamı müdafaa ismine alınan her berbat sonuca ve krize yeni krizler ekledi. Fenerbahçe’nin temel ezası performans ve teknik adam değil, yönetilememe meselesiydi. Umarım farklı bir anlayışla yeni döneme başlarlar. Birinci adımı da Sayın Ali Koç’un daha kısa tuttuğu, kısa ve daha net bildiriler verdiği basın toplantıları olur.
GÜNTEKiN ONAY: iŞLERi YOLUNA KOYDU
İsmail Kartal 2 şeyi hayli âlâ yaptı. Birincisi, bir 11 oturttu ve arayışları sonlandırdı. İkincisi ise daha dinamik ve tempolu oyuncuları tercih ederek uğraş gücünü arttırdı. İsmail Hoca zorluklarla başlasa da şu an işleri yoluna koymuş görünüyor.
“GALATASARAY iÇiN TAHLİL TORRENT’iN AHENK MESELESİNİ AŞMASINA BAĞLIYDI”
3) Galatasaray, birinci 45’ini fazlaca âlâ oynadığı derbi maçta galip gelmeyi başardı. Çok eleştirilen Torrent’in Barcelona ve Beşiktaş dönemeçlerinden sağlam çıkmasını neye bağlıyorsunuz?
MEHMET ARSLAN: KUSUR YAPMASI Olağandı
Geldiği günden bu yana hak kında olumlu tek bir kelam bile edilmedi. Yesyeni bir ülkeye ve hiç tanımadığı bir gruba geldi. Yanılgı yapması da olağandı, olumsuz sonuç alması da. Grubu tanımaya, ülkeye ahenk sağlamaya çalıştıkça verimliliği de arttı. Tahlil Torrent’in o ahenk sıkıntısını aşmasına, grubu ve oyuncuları daha yakından tanımasına bağlıydı. Yalnızca yeterli sonuç almaya başlamadı Galatasaray, ferdî olarak da oyuncular gelişme sağlamaya başladı. Kerem Aktürkoğlu daha da harika, Boye, Nelsson, Muhammed üzere oyuncular da âlâ oynamaya başladı. İleride taraftarların Torrent’e bir özür borcu olacak sanırım.
GÜNTEKiN ONAY: Önemli VE SOMUT BiR GELiŞME VAR
Galatasaray’da yükselen 2 öge öne çıkıyor. Birincisi özgüven, ikincisi ise fizik güç. Tüm bunlar seyirci dayanağıyla de birleşince birinci 45 dakika ortaya kuvvetli bir oyun çıktı. Ayrıyeten Marcao-Nelsson ikilisi de yanlışsız oynuyor. Tahminen çabucak hemen Torrent’in başındaki oyun hâlâ yok lakin önemli ve somut bir gelişme var.
UĞUR MELEKE: TEBRiKLERi HAK ETTi
Ben Barcelona maçındaki pragmatik oyun başarısı daha sonrası Domenec Torrent’in başının karışabileceğini düşünüyordum doğrusu. Zira UEFA Avrupa Ligi küme süreci ve Barcelona maçında Galatasaray topa az sahip olarak, hakikat durarak ve geçiş stratejisiyle güzel sonuçlar alınca, Beşiktaş derbisinin planı da o denli olabilir mi diye geçirmiştim aklımdan. Lakin Torrent Beşiktaş karşısında son derece yürekli davrandı, baskıyla başladı, birinci devreyi kesintisiz presle oynadı ve istediğini elde ederek gitti soyunma odasına. Tebriği hak ediyor.
“BOL GOLLÜ GALiBiYETLER ALIP, REKORU RAHAT KIRAR”
4) Trabzon’un artık şampiyonluk için sırf 4 galibiyete muhtaçlığı var lakin 8 maç kazanırlarsa puan, 9 maç kazanırlarsa galibiyet rekorunu da kıra caklar. Sizce bu rekorları kırabilirler mi?
GÜNTEKiN ONAY: DAHA ÇOK GOL iZLEYECEĞiZ
Trabzonspor’un artık fazlaca daha rahat olduğunu ve üzerinde hiç baskı olmadan maksada ilerlediğini görüyoruz. Bundan daha sonra bu tip bol gollü galibiyetleri daha fazla goreceğiz. Bence rekoru da rahat bir biçimde kıracaklardır.
UĞUR MELEKE: KAHRAMANLARI ÇOK FAZLA
Birkaç hafta evvel sorsaydınız bu rekorlar kırılmaz diyebilirdim fakat şu anda Trabzonspor o denli bir rüzgar yakaladı ki, bir rehavet yaşamazlarsa kırabileceklerini de düşünüyorum artık. Dönemin oyuncusu mükafatını Uğurcan Çakır’a verseniz herkes alkışlar. Nwakaeme’ye verseniz kimse itiraz etmez. Edin Visca da hak etti diyebilirsiniz. Marek Hamsik de sakatlanana kadar hak etmişti. Cornelius ve Bakasetas da altın 11’e girerler. Bir kadroda bu kadar kahraman var ise her maç birisi çıkabiliyor sahneye.
MEHMET ARSLAN: REKORU aslına bakarsanız KIRDI
Bu rekorlar eminim ki, ne Ahmet Ağaoğlu’nun ne de Abdullah Avcı’nın umurunda. Trabzonspor şampiyon olmak istiyor, rekor kırmak değil. bu biçimde bir rekor gelir mi? Bordo mavililerin son haftalardaki performansına bakarsanız bu mümkün. Ancak unutmayın ki, ilerle yen haftalarda ekiplerin sıralama ve küme düşmeme mücadelesi daha da artacak. Rakiplerin göstereceği direnç Trabzonspor’un önündeki en büyük mahzur olur. 8 maç kazanmalarını ben epey muhtemel görmüyorum. Ancak bu kadro Trabzonspor taraftarının gönlünde aslına bakarsan rekorları kırdı. yıllar daha sonra ve rekor puan farkıyla gelen şampiyonluk.
“ÖNDER KARAVELi’NiN ÇOK ROMANTiK VE optimist OLMASI YANILGIYA YOL AÇIYOR”
5) Lider Karaveli derbiye Sivas ve Başakşehir maçlarındaki bilgilere güvenerek çıktı lakin 38’de Kenan ve Güven’i değiştirdi. Karaveli’nin bu iki atağı sizce gerçek muydu?
GÜNTEKiN ONAY: EN GÜÇLÜ TAKIMLA ÇIKMADI
Lider Karaveli epey romantik ve optimist yaklaşıyor. Zorluk derecesi bu kadar yüksek ve sert bir maçta alana sürdüğü 11 Beşiktaş’ın en kuvvetli takımı değildi. Yaptığı değişikliklerle yanılgısını düzeltmeye çalışsa da geç kaldı. Müsabakayı tamamlayan 11 başlangıçta alana çıkmış olsa sonuç ve oyun daha farklı olurdu.
UĞUR MELEKE: EZBERE ATILIM
Bence Başkan Karaveli biraz ezbere yaptı o atılımları. Evet, Kenan Karaman da fazlaca berbattı ki esasen bu bir haber pahası taşımıyor artık! Lakin Beşiktaş’ın birinci kısımdaki temel sorunu geriden çıkamamaktı. Çıkarken epeyce kolay top yitirmekti. Bu sıkıntıyı Josef-Rıdvan Yılmaz’ı sokarak çözeceklerini zannediyordum ki birinci vakit içinderda Batshuayi-Larin’i tercih ettiler. Beşiktaş’ın ligde son 11 maçta 9 kere savunma göbeğini değiştirmesi de bir diğer büyük yanılgı.
MEHMET ARSLAN: TEMEL SORUN SAVUNMADAYDI
Bu dönem golcülerden randıman alamıyor Beşiktaş. Lakin bu maç özelinde farkı yaratan golcülerin mahareti değil, savunmacıların başarısıydı. Marcao Nelsson ikilisi hem savunmada, tıpkı vakitte savunmadan orta alana geçerken Beşiktaş savunmasından fazlaca daha başarılıydı. Derbide farkı yaratan en kıymetli öge buydu. Düzgün hamle ettiği epeyce müsabakada da savunma hatalarından puan kaybetti Beşiktaş. Skor 2-0’a gelince Lider Karaveli, Larin ve Batshuayi’nin golcülüğüne ve şahsi hünerlerine güvendi. Lakin temel sorun savunmaydı Beşiktaş’ta.
“ARDA GÜLER’DE BiR EMRE VE TUGAY IŞILTISI VAR”
6) Türk futbolunun yeni yıldızı Arda Güler, Alanya’da da parmak ısırttı. Son 15 dakikada oyuna girip 1 gol-1 asist yapan Arda’nın daha fazla oynaması gerektiğini savunanlara katılıyor musunuz?
UĞUR MELEKE: SAKLANMAMALI
Tugay Kerimoğlu 17 yaşında oynadı. çok de olgun oynuyordu. Emre Belözoğlu 17 yaşında formayı aldı. tekrar da vermedi. Kimi futbolcular özeldir, kişilikleri, zekaları müsaittir erken sorumluluk almaya. Bu çocukta da bir Tugay, bir Emre ışıltısı var. İsmail Kartal onu saklamaktan bahsediyor lakin pek saklanacak üzere değil bence bu çocuk! Xavi, Gavi’yi saklıyor mu? Onu saklamayıp oynadığı oyundan keyif almaya çalışmak daha yanlışsız bence.
MEHMET ARSLAN: DAHA ÇOK iZLEMELiYiZ
Arda Güler’in gelişimi için daha fazla mühlet almalı mı sorusunun karşılığını antrenörleri fazlaca daha uygun biliyorlardır. Tahminen biraz daha güçlenmesi gerekiyor. Bunları bilemiyoruz. Lakin bildiğim bir şey var, ben Arda Güler’i daha epey izlemek istiyorum. Onu alanda gördükçe, yeteneklerini izledikçe keyifli oluyorum. Arda müddet aldıkça, bu oyuna inancımızı güçlendiriyor aslında. Kendimize olan itimadımızı artırıyor, “Yapabiliriz” hissimizi güçlendiriyor. 17 yaşında bir genç her hafta, gözlerimizin önünde başarıyor bunları. Soruya dönelim, epey mühlet almalı mı bilmiyorum lakin ben izlemek istiyorum Arda’yı. Daha da ileri gideyim mi? Mesut Özil mi, Arda Güler mi deseniz, şu anda düşünmeden Arda Güler derim.
GÜNTEKiN ONAY: FAZLA YÜK BiNDiRMEMELi
İsmail Kartal, Arda Güler’i optimum biçimde kullanıyor. Sırtına fazla yük bindirme den onu hem geliştiriyor birebir vakitte randıman alıyor. Arda Güler harika bir yetenek lakin unutmayalım ki çabucak hemen 17 yaşında bir çocuk. Basamakları sağlam adımlarla yavaş yavaş çıkması en doğrusu.
Okumaya devam et...
İşte haftanın 6 sorusu ve yanıtları…
“BU Misyonları GEREĞİNDEN ÇOK SÜRATLİ ALDILAR LiGiN KALAN 9 HAFTASI iÇiN ENDiŞELiYiM”
1) Süper Lig’de yaşanan büyük hakem ihtilali daha sonrası derbiyi Atilla Karaoğlan, Alan ya-Fenerbahçe’yi de Volkan Bayarslan yönetti. Siz yeni hakem kümesinin ligin kalan 9 haftasını hasarsız atlatabileceğine inanıyor musunuz? Sizce nasıldı bu haftaki performans?
UĞUR MELEKE: ALTAY VE KOL, ŞAŞKINDI
Bu hakemlerin de rastgele bir günahı yok zatenız… Olağanda meslekleri epeyce daha farklı ve ortalama maçlarla ilerlemesi gerekirken bir anda kendilerini bu biçimde bir karışıklığın ortasında buldular. Ben bu hafta şimdi tüm maçları izledim. örneğin Adana Demir-Sivas maçında Çağdaş Altay’ın şaşkınlığı başroldeydi. Kayseri-Konya’yı yöneten Yasin Kol’da da gördüm o şaşkınlığı. Gereğinden fazlaca süratli aldılar bu bakılırsavleri. Ben telaşlıyım ligin kalan 9 haftasıyla ilgili.
GÜNTEKİN ONAY: SIKINTILAR YAŞANABİLİR
Çok bariz kusurlar görmedik. Tartışmalı konumlar oldu lakin hakemler gördüğünü çalmaya çalıştı. Adana Demirspor-Sivasspor maçını ise ne yazık ki Çağdaş Altay değil de VAR hakemi Halil Umut Meler yönetti. Kalan kritik haftalarda nitelik ve nicelik olarak problemlerin yaşanması kaçınılmaz gözüküyor
MEHMET ARSLAN: KiMSEYi KEYİFLİ EDEMEZLER
hiç bir hakem idaresi Türkiye’de liderleri, taraftarları ve hatta kelamda gazetecileri memnun etmez. Zira herkes kusursuz bir idare ve yanılgı yapılıyorsa da kendi lehine kusur yapılmasını istiyor. Hakem topluluğunda yaşanan aksilikleri bir yana bırakarak söylüyorum bunları. Küme düşme uğraşı de dahil, ben ligin bu hakemlerle sağlıklı bir biçimde bitirileceğini düşünüyorum. Natürel ki bu biraz da benim yaklaşımımla ilgili. Dedim ya her maçı hakem kararları üzerinden okumaya meraklı, özeleştiri yoksu nu kitleye bunu anlatmak güç.
“iSMAiL KARTAL’IN ZiRCiRLERi KIRMASI BiLE FENERBAHÇE’NiN uygun FUTBOL OYNAMASI iÇiN YETTi”
2) Fenerbahçe, Alanya deplasmanında ikinci yarının başında zorlanmasına karşın son kısımdaki üstün oyunuyla 3 puan kazandı. Son 5 maçta 13 puan toplayan sarı lacivertli kadronun çizgisini nasıl buluyorsunuz? İsmail Kartal sınıfı geçti mi?
UĞUR MELEKE: PEREiRA SiSTEMi UYMADI
Burada haftalarca Fenerbahçe’nin nitelikli bir takımının olduğunu, bu futbolcularla daha uygun bir oyun oynanabileceğini söz etmeye çalıştık. Gerçekten bu oyuncularla Emre Belözoğlu daha uygun bir futbol oynatmıştı. daha sonra Vitor Pereira geldi, apayrı bir stratejisi vardı ve uymadı bu takıma. İsmail Kartal’ın bir Jürgen Klopp ya da Pep Guardiola olmadığı ortada. Lakin grubun zincirlerini çözmesi bile yetti yeterli futbol için.
MEHMET ARSLAN: EN güzel TAKIM
Bakın açık söylüyorum; Türkiye’nin en âlâ takımına sahip grup Fenerbahçe. Sorun teknik adam sorunu da değil. O denli yansıtıldı ve Vitor Pereira gönderildi. halbuki sorun 38 maçlık bir sureci gerçek yönetebilmekti. Fenerbahçe idaresi bunu başaramadı. Ekibi ve teknik adamı müdafaa ismine alınan her berbat sonuca ve krize yeni krizler ekledi. Fenerbahçe’nin temel ezası performans ve teknik adam değil, yönetilememe meselesiydi. Umarım farklı bir anlayışla yeni döneme başlarlar. Birinci adımı da Sayın Ali Koç’un daha kısa tuttuğu, kısa ve daha net bildiriler verdiği basın toplantıları olur.
GÜNTEKiN ONAY: iŞLERi YOLUNA KOYDU
İsmail Kartal 2 şeyi hayli âlâ yaptı. Birincisi, bir 11 oturttu ve arayışları sonlandırdı. İkincisi ise daha dinamik ve tempolu oyuncuları tercih ederek uğraş gücünü arttırdı. İsmail Hoca zorluklarla başlasa da şu an işleri yoluna koymuş görünüyor.
“GALATASARAY iÇiN TAHLİL TORRENT’iN AHENK MESELESİNİ AŞMASINA BAĞLIYDI”
3) Galatasaray, birinci 45’ini fazlaca âlâ oynadığı derbi maçta galip gelmeyi başardı. Çok eleştirilen Torrent’in Barcelona ve Beşiktaş dönemeçlerinden sağlam çıkmasını neye bağlıyorsunuz?
MEHMET ARSLAN: KUSUR YAPMASI Olağandı
Geldiği günden bu yana hak kında olumlu tek bir kelam bile edilmedi. Yesyeni bir ülkeye ve hiç tanımadığı bir gruba geldi. Yanılgı yapması da olağandı, olumsuz sonuç alması da. Grubu tanımaya, ülkeye ahenk sağlamaya çalıştıkça verimliliği de arttı. Tahlil Torrent’in o ahenk sıkıntısını aşmasına, grubu ve oyuncuları daha yakından tanımasına bağlıydı. Yalnızca yeterli sonuç almaya başlamadı Galatasaray, ferdî olarak da oyuncular gelişme sağlamaya başladı. Kerem Aktürkoğlu daha da harika, Boye, Nelsson, Muhammed üzere oyuncular da âlâ oynamaya başladı. İleride taraftarların Torrent’e bir özür borcu olacak sanırım.
GÜNTEKiN ONAY: Önemli VE SOMUT BiR GELiŞME VAR
Galatasaray’da yükselen 2 öge öne çıkıyor. Birincisi özgüven, ikincisi ise fizik güç. Tüm bunlar seyirci dayanağıyla de birleşince birinci 45 dakika ortaya kuvvetli bir oyun çıktı. Ayrıyeten Marcao-Nelsson ikilisi de yanlışsız oynuyor. Tahminen çabucak hemen Torrent’in başındaki oyun hâlâ yok lakin önemli ve somut bir gelişme var.
UĞUR MELEKE: TEBRiKLERi HAK ETTi
Ben Barcelona maçındaki pragmatik oyun başarısı daha sonrası Domenec Torrent’in başının karışabileceğini düşünüyordum doğrusu. Zira UEFA Avrupa Ligi küme süreci ve Barcelona maçında Galatasaray topa az sahip olarak, hakikat durarak ve geçiş stratejisiyle güzel sonuçlar alınca, Beşiktaş derbisinin planı da o denli olabilir mi diye geçirmiştim aklımdan. Lakin Torrent Beşiktaş karşısında son derece yürekli davrandı, baskıyla başladı, birinci devreyi kesintisiz presle oynadı ve istediğini elde ederek gitti soyunma odasına. Tebriği hak ediyor.
“BOL GOLLÜ GALiBiYETLER ALIP, REKORU RAHAT KIRAR”
4) Trabzon’un artık şampiyonluk için sırf 4 galibiyete muhtaçlığı var lakin 8 maç kazanırlarsa puan, 9 maç kazanırlarsa galibiyet rekorunu da kıra caklar. Sizce bu rekorları kırabilirler mi?
GÜNTEKiN ONAY: DAHA ÇOK GOL iZLEYECEĞiZ
Trabzonspor’un artık fazlaca daha rahat olduğunu ve üzerinde hiç baskı olmadan maksada ilerlediğini görüyoruz. Bundan daha sonra bu tip bol gollü galibiyetleri daha fazla goreceğiz. Bence rekoru da rahat bir biçimde kıracaklardır.
UĞUR MELEKE: KAHRAMANLARI ÇOK FAZLA
Birkaç hafta evvel sorsaydınız bu rekorlar kırılmaz diyebilirdim fakat şu anda Trabzonspor o denli bir rüzgar yakaladı ki, bir rehavet yaşamazlarsa kırabileceklerini de düşünüyorum artık. Dönemin oyuncusu mükafatını Uğurcan Çakır’a verseniz herkes alkışlar. Nwakaeme’ye verseniz kimse itiraz etmez. Edin Visca da hak etti diyebilirsiniz. Marek Hamsik de sakatlanana kadar hak etmişti. Cornelius ve Bakasetas da altın 11’e girerler. Bir kadroda bu kadar kahraman var ise her maç birisi çıkabiliyor sahneye.
MEHMET ARSLAN: REKORU aslına bakarsanız KIRDI
Bu rekorlar eminim ki, ne Ahmet Ağaoğlu’nun ne de Abdullah Avcı’nın umurunda. Trabzonspor şampiyon olmak istiyor, rekor kırmak değil. bu biçimde bir rekor gelir mi? Bordo mavililerin son haftalardaki performansına bakarsanız bu mümkün. Ancak unutmayın ki, ilerle yen haftalarda ekiplerin sıralama ve küme düşmeme mücadelesi daha da artacak. Rakiplerin göstereceği direnç Trabzonspor’un önündeki en büyük mahzur olur. 8 maç kazanmalarını ben epey muhtemel görmüyorum. Ancak bu kadro Trabzonspor taraftarının gönlünde aslına bakarsan rekorları kırdı. yıllar daha sonra ve rekor puan farkıyla gelen şampiyonluk.
“ÖNDER KARAVELi’NiN ÇOK ROMANTiK VE optimist OLMASI YANILGIYA YOL AÇIYOR”
5) Lider Karaveli derbiye Sivas ve Başakşehir maçlarındaki bilgilere güvenerek çıktı lakin 38’de Kenan ve Güven’i değiştirdi. Karaveli’nin bu iki atağı sizce gerçek muydu?
GÜNTEKiN ONAY: EN GÜÇLÜ TAKIMLA ÇIKMADI
Lider Karaveli epey romantik ve optimist yaklaşıyor. Zorluk derecesi bu kadar yüksek ve sert bir maçta alana sürdüğü 11 Beşiktaş’ın en kuvvetli takımı değildi. Yaptığı değişikliklerle yanılgısını düzeltmeye çalışsa da geç kaldı. Müsabakayı tamamlayan 11 başlangıçta alana çıkmış olsa sonuç ve oyun daha farklı olurdu.
UĞUR MELEKE: EZBERE ATILIM
Bence Başkan Karaveli biraz ezbere yaptı o atılımları. Evet, Kenan Karaman da fazlaca berbattı ki esasen bu bir haber pahası taşımıyor artık! Lakin Beşiktaş’ın birinci kısımdaki temel sorunu geriden çıkamamaktı. Çıkarken epeyce kolay top yitirmekti. Bu sıkıntıyı Josef-Rıdvan Yılmaz’ı sokarak çözeceklerini zannediyordum ki birinci vakit içinderda Batshuayi-Larin’i tercih ettiler. Beşiktaş’ın ligde son 11 maçta 9 kere savunma göbeğini değiştirmesi de bir diğer büyük yanılgı.
MEHMET ARSLAN: TEMEL SORUN SAVUNMADAYDI
Bu dönem golcülerden randıman alamıyor Beşiktaş. Lakin bu maç özelinde farkı yaratan golcülerin mahareti değil, savunmacıların başarısıydı. Marcao Nelsson ikilisi hem savunmada, tıpkı vakitte savunmadan orta alana geçerken Beşiktaş savunmasından fazlaca daha başarılıydı. Derbide farkı yaratan en kıymetli öge buydu. Düzgün hamle ettiği epeyce müsabakada da savunma hatalarından puan kaybetti Beşiktaş. Skor 2-0’a gelince Lider Karaveli, Larin ve Batshuayi’nin golcülüğüne ve şahsi hünerlerine güvendi. Lakin temel sorun savunmaydı Beşiktaş’ta.
“ARDA GÜLER’DE BiR EMRE VE TUGAY IŞILTISI VAR”
6) Türk futbolunun yeni yıldızı Arda Güler, Alanya’da da parmak ısırttı. Son 15 dakikada oyuna girip 1 gol-1 asist yapan Arda’nın daha fazla oynaması gerektiğini savunanlara katılıyor musunuz?
UĞUR MELEKE: SAKLANMAMALI
Tugay Kerimoğlu 17 yaşında oynadı. çok de olgun oynuyordu. Emre Belözoğlu 17 yaşında formayı aldı. tekrar da vermedi. Kimi futbolcular özeldir, kişilikleri, zekaları müsaittir erken sorumluluk almaya. Bu çocukta da bir Tugay, bir Emre ışıltısı var. İsmail Kartal onu saklamaktan bahsediyor lakin pek saklanacak üzere değil bence bu çocuk! Xavi, Gavi’yi saklıyor mu? Onu saklamayıp oynadığı oyundan keyif almaya çalışmak daha yanlışsız bence.
MEHMET ARSLAN: DAHA ÇOK iZLEMELiYiZ
Arda Güler’in gelişimi için daha fazla mühlet almalı mı sorusunun karşılığını antrenörleri fazlaca daha uygun biliyorlardır. Tahminen biraz daha güçlenmesi gerekiyor. Bunları bilemiyoruz. Lakin bildiğim bir şey var, ben Arda Güler’i daha epey izlemek istiyorum. Onu alanda gördükçe, yeteneklerini izledikçe keyifli oluyorum. Arda müddet aldıkça, bu oyuna inancımızı güçlendiriyor aslında. Kendimize olan itimadımızı artırıyor, “Yapabiliriz” hissimizi güçlendiriyor. 17 yaşında bir genç her hafta, gözlerimizin önünde başarıyor bunları. Soruya dönelim, epey mühlet almalı mı bilmiyorum lakin ben izlemek istiyorum Arda’yı. Daha da ileri gideyim mi? Mesut Özil mi, Arda Güler mi deseniz, şu anda düşünmeden Arda Güler derim.
GÜNTEKiN ONAY: FAZLA YÜK BiNDiRMEMELi
İsmail Kartal, Arda Güler’i optimum biçimde kullanıyor. Sırtına fazla yük bindirme den onu hem geliştiriyor birebir vakitte randıman alıyor. Arda Güler harika bir yetenek lakin unutmayalım ki çabucak hemen 17 yaşında bir çocuk. Basamakları sağlam adımlarla yavaş yavaş çıkması en doğrusu.
Okumaya devam et...